Katakulli aşuresi
Siyasette her yol mübahtır, o nedenle ben bu olup bitenlerle yetinmiyor, daha görkemli sürprizler bekliyorum. Cumhurbaşkanlığı seçimi, Anayasa değişikliği paketi, Köşk'te oturacak zatı halkın seçmesi meselesi tam bir aşureye döndü. Ama içinde buğday, nohut, fasülye, üzüm, incir, portakal kabuğunun yanısıra, bir sürü de katakulli var.
***
Özgürlükçü(!) ve halkçı(!) basın mensupları bağırıyorlar: Kardeşim, cumhurbaşkanını halkın seçmesinde ne var? Halktan neden bu kadar korkuyorsunuz? Telaşlanmayın arkadaşlar, halktan korkan falan yok. Sadece siz mantıksızlıkları ve katakullileri görmezden geliyorsunuz. Halkın görmesini de engelliyorsunuz, hikaye bu!
***
Bakın anlatayım. AKP, Çankaya'ya partili bir cumhurbaşkanı seçemeyince ne yaptı? Anayasa değişikliğine gitti. Neyi değiştiriyor? Cumhurbaşkanının seçim şeklini. Yani Meclis seçmesin de halk seçsin diyor. Kabul ediyorum, bu muazzam bir halkçılık gösterisi. Zaten iyi niyetli demokratlar da bu nedenle tufaya geliyorlar. Aman da AKP ne kadar da halkçı bir tavır sergiliyor.
***
Peki aynı hükümet ne diyor? Cumhurbaşkanının anayasal yetkilerini sonradan kısıtlarız. 2 başlı yürütme erki oluşur itirazlarını susturmak için İstediklerinde samimi olduklarını ve aynen uyguladıklarını farzedersek şöyle olmuş olmayacak mı! Sonuç olarak cumhurbaşkanını halka seçtirecekler ama yetkilerini de kuşa çevirecekler.
***
Halka inanç, halka güvenmek bu mu arkadaşlar? Cumhurbaşkanı şimdiki anayasal yetkilere sahip iken Meclis seçiyor, doğru dürüst hiçbir yetkisi kalmamış, adeta bir vitrin mankenine döndürülmüşken halk seçiyor. Bu mudur? Ortaya konulan siyasi önerinin ruhundaki çarpıklığı ve halka güvensizliği görüyor musunuz? Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim'i, maçta bir sporcu bile değiştiremeyecek yetkisizliğe soktuktan sonra, federasyon değil de, halk seçse ne olur, seçmese ne olurdu? Sizi gidi halk seviciler sizi!