Laiklere neden bu kadar kızıyorlar? Başbakan bir laf ediyor, tutuyor, kendince bilimsel bir tarif veriyor: Kişiler laik olmaz, laik olan devlettir! İmam hatip mezunu olduğu ve yıllarca dini eğitim aldığı için, Başbakan'ın bu duruşunu kişisel saygınlığı açısından anlayabiliyorum. Bu nihayet bir inanç ve sebat meselesidir. Fakat asıl sinir bozucu olan şurası. Başbakan bu sözü söyler söylemez, çeşitli AKP yanlısı gazetelerde cirit atan borozancı tayfası koroya başlıyor. Demek ki neymiş arkadaşlar, kişiler laik olmazmış!
***
Hikaye şu. Bu gazeteleri okuyan yarı cahil insanları etkilemek... Ayrıca da iktidara karşı duran kamuoyuna baskı yapmak. Fakat hayvan terli! Yemiyor!
***
Ben bu arkadaşlara bütün samimiyetimle ve akıllarına güvenerek bir soru sormak istiyorum. Bir ülkede, kişiler ayrı devlet ayrı mıdır? Yani örneğin Anayasa'nın 24. maddesi laikliği tarif ederken ve kişilerin davranışlarına değişik sınırlamalar getirirken, devlete bi çeki düzen vermeye çalışmaktadır, kişilere, yurttaşlara mı? Hukuki çerçeve kim için çizilmektedir? Tabii ki insanlar için! O halde, laiklik tanımı kanun koyucu tarafından bilhassa kişiler için yapılmıştır.
***
Bir fizik sorusu da sorulabilir, çok zor da değil: Bir ülkede, insanlar yoksa, devlet var olabilir mi? Olamaz, değil mi? O halde, hem hukuk için, hem yasalar için, hem de diğer birlikte yaşam disiplinleri için... Esas olan kişiler, değil midir! Devlet sadece, kişilerin yaşam biçimlerini ve tercihlerini toplumsal ihtiyaçlara göre düzenleyen ve sınırlayan yasaların uygulayıcısı ve koruyucusudur. Neticede de insanlara hizmet için icat edilmiş bir aygıttır.
***
Şöyle bir manzara düşünebiliyor musunuz? Türkiye'de bir tek kişi bile laikliği kabul etmiyor ve laik gibi yaşamıyor... Ama devlet laik! Nasıl olacak bu? Niye olsun? Kişilerin kabul etmediği ve benimsemediği bir laikliği devlet ne yapsın? Mars'takilere mi uygulayacak? Başbakan tarafından öne sürülen kişiler laik olmaz, devlet laik olur şeklindeki argümanın fiziksel ve zihinsel mesnetsizliğini bir yana bırakalım. Diyelim ki o da oldu, insanların hiçbiri laikliği kabul etmiyor, fakat devletimiz laik ve laik yasaları koruyup, uyguluyor. Devlet adına hangi insanlar bu yasaları uygulayacak? Robotlar mı? Devlette çalışan görevliler de laik olmayacağına göre... Kim uygulayacak yasaları, Anayasa'nın 24. maddesini kim koruyacak? Yurttaşların tamamı laikliği benimsemiyorsa, kime karşı uygulanacak yasalar. O zaman mantıken şu sonuca varıyoruz. Yurttaşlar laik olmayabilir ama devlet laiktir. Sen de bir yurttaş olarak, laik olmayan biçimde yaşamaya ve davranmaya kalkıştığında, devlet gelip kafanı kıracaktır. O halde, devlet laikse zaten devletin yasaları ve hukuku çerçevesinde yaşamaya mecbur olan yurttaş da mecburen laik olacak, olmuyorsa da olmuş gibi davranacaktır.
***
Şimdi anladınız mı meramı: Devlet laik olunca da, yurttaşları zorla laik yaşamaya icbar edecek! Zaten hükümet üyeleri ve yandaşları ikide bir demiyorlar mı, Vatandaşlarımız dinlerini istedikleri gibi yaşayamıyor, diye...
***
Aslını ararsanız, asıl bombayı Meclis Başkanı Arınç zaten patlatmıştı: Çankaya'ya dindar bir cumhurbaşkanı seçeceğiz, diye...
***
AKP borozanlarının dinci gazetelerde işledikleri temel motif şu: Laikler kentlidir, varlıklıdır. Elittir. Elitisttir. Dindarları, köylü ve itici görürler, halka tepeden bakarlar. Halkı anlamazlar, ondan kopukturlar. Bu motif de ancak alfabeden öteye geçememiş olanları kandıracak bir bakış açısıdır. Bir kere, bölücüdür. Memleketin kentli olabilmiş, bunun için kendince kültürel birikim, görgü ve bilgi peşinde koşturmuş, meslek sahibi, dünyaya açık yurttaşlarını küçümsemekte ve onları halk olarak görmemektedir. Bu apaçık bir utanmazlıktır da! Bu tür propagandalarla politik etmek yemeğe çalışanların çocuklarını, okullarda ve üniversitelerde tıpkı o tarif ettikleri türden insanlar eğitip yetiştirmektedir. Bunlar, mühendislerin geliştirdikleri uçaklara binmekte, kimyacıların ve fizikçilerin geliştirdiği malzemeleri kullanmakta, mühendislerin yaptığı inşaatlarda oturmaktadır.... Aynı zamanda da gelişmiş, birikimli, kentli ve kültürlü insanları aşağılamaktadırlar, muazzam bir riya ile... Kıroluğu, hırtlığı ve gelişmemişliği yücelten bu tayfa, sandıkta oyları cebellezi ettikten sonra da varoşlara sırtlarını dönüp, muazzam makamlara ve muzzam sofralara oturmaktadırlar.
***
Laiklere neden bu kadar kızıyorlar biliyor musunuz? Devleti tamamiyle ele geçiremiyorlar da ondan!
Servisi 
Başbakan bir laf ediyor, tutuyor, kendince bilimsel bir tarif veriyor: 
