Bulunmaz...
Sefalet eş anlamlıdır bizlerle. Umutlar hepten donmuştur, haram, fitne, yağma hırladır. Zenginler acıkınca fakirleri yer. Zenginler, yoksulların sırtında söyler şarkılarını. Kişi başına düşen gelir bile eşit bölünmez. Suretimiz değil, silüetimiz vurur aynalara bile. Çocuklarımız iskelet olur. Geçim derdine çare bulunmaz.
***
Meydanlar kuşatılır. Büyük şehirlerde çakal sesleri, insan seslerini bastırır. Her şeyin çetesi vardır, çetelesini tutarlar, harcadıkları çocuklarımızın. Sokaklarda entarisi yırtılır kadınların, kızların saçı çekilir, çantası kapılır. Kapıları kırılır evlerimizin, katliamlar hükümsüzdür. Hakkımızı arayan bulunmaz.
***
Emeklerimiz kuruşu kuruşuna müteahhitlere ve patronlara gider. Er meydanlarında adam kalmamıştır, yer altı zenginlikleri bol olan ülkede. Demokrasi babalarının malıdır, dokunulmazlık yasaktır ağalara, beylere. Oğullarına trilyonluk evler alırlar, bizlerin ocağını söndürürken. Kangrene dönüşür acılarımız, dokunsalar düşeriz. Elimizden tutan bulunmaz.
***
İnfilak etmiştir dostluk köprüleri. Çocuklarımız gelir, tabutlar üzerinde. Hep aynı söylemler, aynı yalanlar. Kanlı bir ticarette, bilinmeyene sürüklerler bizleri. Melek yüzlü anaların ciğerlerinde yanık izleri. Yaramıza merhem bulunmaz.
***
Seçim, bizler için sadece hayal sahnesi. Politikacılar için film hilesidir. Biliyoruz ki, sadece adı değişir gelenlerin. Şu koca ülkede "biradam" bulunmaz!