Önder, lider ve biz Türkler
Biz Türkler'in " fakiredebiyatı" oldum olası hiç bitmedi. Her şeye takacak bir kulp buluruz. Örneğin, adam oturmuş kitap yazmış; ama okuyucudan beklediği ilgiyi görmemiş. Ondan sonra veryansın ediyor. Diyor ki: "Bir kitap yazdım ama bu yavşakokuyucu beni anlamadı!" Yani bütün suç kitabı okumamış okuyucunun. Bir örnek daha verelim. Hepimiz trafikcanavarı sürücülerden şikayetçiyiz. Sürücülere canavarınresmini çizin desem, kimse bir şey çizemez. Neden? Çünkü insanınkendi resmini çizmesi hiç de kolay değil. Trafik canavarı demişken yazımıza devam edelim. İnsanı öldüren nedir? Cehalet. Dünyada kendiölümüne alkış tutan millet kimdir? BizçılgınTürkler! Yanlış okumadınız. Biziz, biz. Nasıl mı? O zaman yazayım da okuyun. Kars'tan İstanbul'a gelmek için otobüs terminaline gittim. Bir bilet aldım. Otobüse bindim. Benden on dakika sonra şoför otobüse bindi. Otobüste kızılcakıyamet bir alkış koptu. Herkes kaptanı alkışlıyordu. İlk başta ne olduğuna pek bir anlam veremedim. Kaptanın adı Orhan'dı. Lakabı da ' Fırtına!' ymış. ' FırtınaOrhan' denmesinin elbette bir nedeni vardı. Bunu yola çıkınca anladım. Mübarek adam otobüs değil, uçak kullanıyordu sanki. Bir süre sonra rakipfirmanın otobüsü önümüze çıktı. İki kaptan başladılar kapışmaya. Beni hayrete düşüren şey ise yolcuların davranışıydı. Alkışlarla kaptana tempo tuttular. Kaptan "gaza!" geldi, otobüse gaz verdi. Rakip firmanın otobüsünü geçti. O sırada alkışlar tekrar koptu. O gün anladım. Anadolu'da otobüs şoförü olmak bile meğerse ne kadar zormuş. Fırtına gibi esmen lazım. Önüne çıkan bütün otobüsleri geçmen lazım. Yoksa bu millet durduk yerde adama lakap takmaz. Cehalet işte. Ölüme alkış tutuyorlar. Oysa bilmiyorlar ki, ölüme alkış yakışmaz. Ama ne yapacaksınız. Biz böyle bir milletiz işte. Ölüme alkış çalanda suç görmeyiz. "Yollarbozuktu " der, geçiştiririz. Bir başka örnek. Yıllardır ülkeyiyönetenleri biz seçeriz. Ülkeyi yönetenlerden memnun olmadığımız gibi, milletten de memnun olmayız! Deriz ki: "Bumilletadamolmaz!Yinegidipbuadamlaraoyverdiler." Halbuki karadüzene oy veren, bizden başkası değildi. Dedim ya, fakir edebiyatı yapmayı hep severiz. Bu günlerde ülkenin gündeminde yine seçim var. O bilindik söylem yine gelip gündemimize oturdu. Neydi o söylem? " Atatürk'ten sonra şöyle bir önder çıkmadı. Yine kime oy vereceğiz be kardeşim?" Doğru. Bu sefer lider olmayan; ama iyibiryönetici olana oy vereceğiz. Boşuna lider aramayın. Yoksa sorarım size; Amerika'yı, Almanya'yı, İngiltere'yi, Fransa'yı ve İtalya'yı kaç zamandır yönetenlerin lideradamlar olduğunu mu sanıyorsunuz? Hayır. Ne Bush'un, ne Merkel'in ne de Prodi'nin lider insanlar olduklarını düşünmüyorum ben. Artık gerçeği görelim. Önderinsanlar, milletlerin en zor dönemlerinde ortaya çıkarlar. Yoksa önder olmazlar.