Bu yaz sıcak geçecek
Daha yaz gelmedi; ama anlaşılan kavurucusıcağı geldi. Tenceredeki su fokur fokur kaynıyor. Kimi ateşin altına odun atıyor; kimi de "yandımanam!" deyip, kendini kaynayan tencereden dışarı atıyor. Millet her zamanki gibi geçim derdinde. Esnaf desen kan ağlıyor. Piyasada para yok. Bu yetmediği gibi, üç kuruşa sattığı malı da kredi kartına ontaksite bölüyor. Çoğu işadamı ise bıyıklarını burup, purosunu tüttürüyor. İçlerinden de "Allahböylemüminlerdenrazıolsun" diyor. "Mümin" dedikleri adamlar da "AKPiktidarı"ndan başkası değil. "AKPiktidarı" da fakiri zengin edeceği yerde, zengini zengin etti. Zengin olamayanlar da "anasını" alıp köyüne geri döndü. Dedim ya, bugünlerde herkesin derdi bir başka. AbdullahGül, cumhurbaşkanı seçilmeyi bekliyor. Bu arada beklerken de çevresine şunu diyor: "Allah'ındediğiolur!" TBMM Başkanı BülentArınç'ın derdi ise bambaşka. Meclisin tepesinde kendisini yalnız hissetmiş olacak ki, yanına "dindar" bir devlet adamı arıyor. "Cumhurbaşkanıbuseferdindarolacak" diyor. Arınç, bu açıklamayı yapınca aklıma SüleymanDemirel geldi. Adamın bunca zamandır camiye gitmişliği var. Cemaat ile saftutmuşluğu var. Allah'ın huzurunda namaz kılmışlığı var. BülentBey'in açıklamasından sonra Demirel'in dindarlığı da elden gitti bence. Şimdi Sayın Demirel de bu yaştan sonra "Allahadamı" olduğunu ispat etmeye çalışacak. Başbakan TayyipErdoğan'ın işi onlarınkinden daha da zor! Tek başına cumhurbaşkanı adayını belirleyemedi. Sayın Arınç, TayyipBey'in "iktidarına" ortak oldu. "Yasen,yaben,yadabizimApo" dedi. Bu ne demek? AKP'nin "eşbaşkan" larla yönetildiğini ortaya koydu. Şimdi gel bunu tabana,tavanaveseçmene anlat, anlatabilirsen. Partinin içinde anlaşılan Erbakan'ın ruhu hala dolaşıyor. Seçmen demişken aklıma geldi. Garibimseçmeninaklıdakarışık. Yine pusulası karmakarışık. "Oyumuzukimevereceğiz?" diye şimdiden afakanlar basmış. Neyse ki Allah'tan önümüzdeki seçimde ikiparti yarışacak. Bu partilerden sadece birisine oy verecek. Ya AKP'ye, ya da diğerlerine! Anlayacağınız üçüncü bir parti yok. Bu yazın sıcaklığını bir tek yukarıda saydıklarım mı çekecek? Haşa. Bir de "kışla" var. "Kışla"nın da kendine göre bir düzeni var. Onlardadüzenindevametmesindenyanalar. Bu olup bitenlere rağmen bir şeyi de merak etmiyor değilim: Milletimiz bu kavurucu Afrika sıcağına dayanabilecek mi? Araya biraz magazin, biraz da spor attırırsak "evvelAllah" dayanacak gibi. Hatta naçizane bir fikrim var. Televizyon kanalları bu işe el atsın. Bu yaz plajvoleybolu yerine, plajyarışmaları tertiplesinler. Sıcaktan yanan bağrımıza serin serin üflesinler. Spora gelince; Millethakemlikyapsın.Haluk başkanla, AzizYıldırım'ı barıştırsın. Sakın ola ki "başkanları!" karıştırmayasınız. Dindarmeclisbaşkanının kapısını çalmayasınız. Yoksa bir bakmışsınız ki, kanarya da imana gelmiş "sofu" olmuş.