Meydanların sesi ve Erdoğan
Sürekli tekrarlanıyor: "TayyipErdoğanmeydanlarınsesinekulakversin.Bumesajıalsın." Elbette alması gereken bir mesaj var. Ama yapması gereken şey, sanıldığı gibi bu mesajı alınca, Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı adaylığından vazgeçmek veyahut muhafazakâr-dindar halini terk edip, eşiyle balolara katılmak değil. Şunu düşünmeli: "Bennedensokaklaradöküleninsanlarınyüreğindekikuşkuyu4yıliçindesöküpatamadım?Niçinhâlâ,başörtüsünülaikCumhuriyet'ebirtehditgibigörüyorlar?" Bunun muhtelif sebepleri var. AK Parti'nin Milli Görüş kökenli olması, önde gelen bazı siyasetçilerin, daha önceki söz ve tavırları, vs... Bunları değiştirmek mümkün değil. Ama, bu seçimlerde listeler hazırlanırken, merkeze hitap edecek isimlerle kamuoyunun karşısına çıkmak icap ediyor. 2002'de bir mazeret vardı; birçok kişi, laiklik karşıtı bir damga taşıdığı için AK Parti'de yer almak istemedi. Her şey alelacele cereyan etti. Erdoğan, o sıralarda zaten kendi yasaklarının kalkmasıyla uğraşıyordu. Aradan geçen 4.5 yıl içinde çok şey değişti. O zamana kadar Erdoğan'a kuşkuyla bakan farklı çevreler, AK Parti'ye sempati duymaya başladılar; yakınlaştılar. Erdoğan, hem kadınlara çok büyük oranda Parlamento'da yer verebilmeli, hem kendi dünyası dışında bazı sembolik isimleri partisine katabilmeli. Bu işin çok zor olduğunu biliyoruz. Çünkü, derleme toplama isimlerle bir siyasi hareket yürütülemez. Parlamento'ya girdikten sonra çeşitli ihanetler ortaya çıkabilir. Doğru Yol ile ANAVATAN Partisi'nin Demokrat Parti çatısı altında birleşmesi, merkez sağda ikinci bir adres. Şu anda henüz daha ilk adımlar. Ama hareket gelişip büyüyebilir. AK Parti'ye alternatif oluşturabilir. CHP-AK Parti gergin leşmesinden bıkanlar, orta yol için Demokrat Parti'yi tercih edebilir. AK Parti, Fazilet kapatılınca doğdu; Saadet Partisi daha marjinal bir konumda kaldı ve yeni kurulan parti, Tayyip Erdoğan liderliğinde gelişti. Saadet'e göre AK Parti çok daha merkezde, çok daha Batı'ya açık. Şimdi daha da büyük açılımlar yapıp, büyüme alanını Demokrat Parti'ye kaptırmamak için gayret sarf etmeli. Bakalım Tayyip Erdoğan, zoru başarabilecek mi?