Dinlemiyoruz
Bu aralar üst üste çeşitlikonferanslarveseminerlerde bulundum. En son TEV'in düzenlediği 'Gelişen Türk ekonomisi için global pazarlarda fırsatlar' konferansını sunuyordum. Konuşmacılar sunumlarını yaptıktan sonra bir masada oturduk ve soru-cevap bölümüne geçtik. Ve işte istemediğimiz herzamankisenaryo tekrarlandı. Soru-cevap kısmı için belirlibirsüre ayrılmış, bunu baştan belirtiyorum. 'Herkesteksorusorsun ve sorusunukısatutsun lütfen' diyorum. Ama başka uyarılarla birlikte hiçbir şey dinlenmiyor ve herkes yinekendibildiğini okuyor. Toplum olarak 'dinlemeyi' pek bilmiyoruz. TV ekranlarında şahit olduğumuz bağrışçağrıştartışmalar da bunun en vahim örneklerinden biri. Kafamızda söyleyeceklerimizi ezberliyoruz ve ilkfırsattaonukusmak istiyoruz. Sizden önceki kişi bilgiler aktarmış, yorum yapmış, ricada bulunmuş, hiç önemli değil sanki. Ya da konuşmacı zaten o sorununcevabını vermiş, olsun zihnimizdekini ne pahasına olursa olsun orada ortaya çıkaracağız ya. Bunlar çok yanlış tutumlar. Tüm salongeriliyor böyle durumlarda. Bir de uzun uzadıya kendigörüşlerini bildirip bir türlü soruyageçemiyorlar ya... Uff... Dinleyiciler oraya zaman ayırıp konuşmacılardan bir şeyler öğrenmeye geldiler, soru soranın yorumlarını meraketmiyorlar.Ahtümbunlarıbiranlasak,dinlemeyiöğrensek, etrafımızdaki konuşulanlara saygı göstersek... Zaman alacak zaman...