'Sayın' kavgası Yabancı dillerde, arada bir samimiyet yok ise soyadının önüne "bay" ve "bayan" kelimeleri getirilir. Bizde ise ismin arkasına "bey" veyahut "hanım" ilave edilir veya daha mesafeli davranılmak isteniyorsa, hiç isim telâffuz edilmez; "beyefendi""hanımefendi" şeklindeki bir hitap tercih edilir. Hal böyleyken, Batılılaşma'yı hedef alan devrimler sırasında, bir özenti şeklinde "bay" ve "bayan" kelimesi devreye sokuldu; ama gündelik hayatta bu kalıp pek ilgi görmedi. Daha sonra, resmi hitaplarda "bay" ve "bayan"ın yerini "sayın" aldı ve aynı yabancı dillerde olduğu gibi soyadıyla birlikte kullanıldı. Dolayısıyla, "sayın" hiçbir şekilde "saygıdeğer" manâsına gelmez. Batı taklitçiliğinden doğan ve zaman içinde gelişen bir hitap biçimidir. Bu yüzden de "Sayın" diyen kişiler cezaya çarptırılamaz. DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, "Sayın" yerine "AbdullahÖcalanBey" deseydi, cümle yadırganır ama herhalde bu sözü sarf eden kişi mahkum olmazdı. Meclis müzakerelerinde de görüyoruz; milletvekili, rakibine "Sayın" dedikten sonra, bir sürü aşağılayıcı kelimeyi art arda sıralayabiliyor. Bu, işin bir cephesi. Diğer taraftan, ciddi bir siyasi tertiple de karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz. Tam da DTP Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk ve DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün, Öcalan'a hitaben kullandıkları "sayın" kelimesinin gazetelerde yer aldığı bir zamanlama ile, birdenbire, Erdoğan'ın 7yılönce sarf ettiği cümleler ortaya çıkıverdi. Medya, Kanaltürk ve KıbrısART haricinde bu saçmalığa itibar etmedi. Ama Deniz Baykal olayı sahiplendi, Meclis kürsüsünden, Tayyip Erdoğan'ı Öcalan'a saygılar sunmakla eleştirdi. Şimdi de, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı, Erdoğan hakkında inceleme başlatmış. Amaç, bu cümleyi Cumhurbaşkanı seçimlerine kadar gündemde tutmak. Varsa yutan, onların zihinlerini bulandırmak. Burada DTP'li Aysel Tuğluk ve Ahmet Türk'ün "sayın"ı, "saygıdeğer" anlamında kullanmış olduklarını düşünebiliriz. Ama, Tayyip Erdoğan'ın böyle bir amaç taşımadığı çok açık.