Soyun kızım görsünler Hepimiz Türk filmleri izleyerek büyüdük. Gerektiğinde fakir ama gururlu erkekleri sevdik. Gerekmedik zamanları, deodorant kutuları ile şarkıcılık oynayarak geçirdik. Öyle ki, bir nesil gazozdan tiksindik. "İçine ilaç atarlar" korkusuyla tanımadığımız kişilerden su bile içmedik. Ve işte gün geldi değiştik, sözüm ona geliştik... Analarımız 20 yıllık kocasının yanında soyunmaya utanan bir nesildi. Bizim zamanımızda sevişme görüntüleri internete düşmeyen, kendisini eksik hissetti. Önce Gülben Ergen'in kasedi, ardından Gamze Özçelik'in dillere destan olan tecavüz görüntüleri... Hepsi adına üzüldük, bu görüntüleri yayan her ahlaksıza lanet ettik. Ama ne verilen hapis cezaları, ne de toplumun "Vah-vah"ları bu işin önünü kesmedi. Kameraya soyunmak fantezi haline geldi. Arzu Yanardağ ve Aysun Kayacı'nın, kendi bilinçleri dahilinde çekilmiş soyunma-sevişme sahneleri de internete düştü. Biz biliriz ki bir erkeğin, birlikte olduğu kadını, değil herkese göstermesi anlatması bile ayıp sayılır. O nedenle kime sorsanız, bu kayıtları yayanlara ah eder, çoluğunu çocuğunu sakınır. Ancak aklı başında hiçbir kadın da, sevişirken kendisini kameraya aldırmaz. Akıl unutur ama kalem unutmaz... Kayıtlı olan her görüntünün aslında ne kadar büyük bir risk olduğunu bilmek için çok da zeki olmak gerekmez... Arzu Yanardağ ya da Aysun Kayacı, sevişme görüntülerini emanet ettikleri erkeklere, cüzdanlarındaki paranın yarısını bile emanet etmez. Yani eğer sorun, güvendikleri insanlardan yedikleri kazıksa, güvenmemenin ne demek olduğunu onlar da çok iyi bilirler. "Seni kameraya çeken arkadaşına arabanı armağan et" desen, senin delirmiş olabileceğini düşünürler, ama en mahrem hallerini emanet ederler. Sonra da, "Telefon suya düştü, suyu inek içti (pardon), telefoncuya götürdüm, telefoncu görüntüleri yaydı" masallarını savururlar. Oysa Türk filmleri bize, gazoz içmemekle birlikte ilk önce kimseye güvenilmemesi gerektiğini öğretmiştir. Bu nedenle hiçbirisi 17 yaşında saf bir kız olmadığı için bir gün bu görüntülerin yayılacağını düşünmemelerine imkan yok. Üstelik yakın geçmişte bolca örnekler varken sen hâlâ mahrem anlarının çekilmesine izin veriyorsan, acınacak halin de yok... Anladık özgür toplumuz, aşk ile doluyuz. Her köşe başında bir sevdalı, her taşın altında sevişen bir çifte rastlayacak kadar tempoluyuz! Ama fantezi de bir yere kadar... Kendisini bilen bir kadının, kamera önünde sevişmesi de kolay değil o kadar...
Servisi 
Hepimiz Türk filmleri izleyerek büyüdük. Gerektiğinde fakir ama gururlu erkekleri sevdik. Gerekmedik zamanları, deodorant kutuları ile şarkıcılık oynayarak geçirdik. 
