Yeni bir ihtilal mi? Neden olmasın
Büyüklerin, puan kaybetmekten başını kaşıyacak vakti olmadığını kaç haftadır izliyoruz. Onlar sadece birbirini yaşatmanın düellosunda. Ve yerinde sayarlarken, dev adımlarla arayı kapatan Gençlerbirliği, Kayserispor ve hatta diğerleri, yeni bir ihtilalin ayak sesleri olamaz mı? Ertuğrul Sağlam, Mesut Bakkal, Ziya Doğan, yanlışlarında ısrarcı yabancıların yanında, kaç kratlık mücevherdir? Ellerindeki kısıtlı imkanlarla, nasıl bir mucizenin peşindedirler? Değerleri bilinir mi?
* Fenerbahçe, liderliği her an elinden çıkarma eğilimi gösteren bir takım. Kaç zamandır süren hırpani mücadelenin yine yaması yoktu. Futbolcuların kalbi kazanmak ruhuyla atmadıkça, aması maması da olmayacak kayıpların. Zico'dan başka, dünyada hangi teknik adam, her hafta kendisine uzatılan şampiyonluk biletine bakmaz da, her hafta uçağı kaçırır? Bir takım rakibi koşarken yoruluyorsa, o takımın 6 puanlık farkı, kaç maçlık ömrün bedelidir? Üstelik gerçek deplasmanlar henüz başlamamışken...
* Beşiktaş, Galatasaray maçında kazandığı üç puanın, aslında kaç puan ettiğini pazar gecesi daha iyi anladı. Bol kepçe harcadığı puanların değerini de... Tigana'nın kazanmasına el atan yanlışlar, Gerets tarafından üretilmiş olsa da, Beşiktaş bu şölene daha hazırdı sanki. Piyasası tükenmiş bahanelere sığınan Galatasaraylı futbolculardan biz bıktık, onlar bıkmadı. Büyükler kendi gerçekleriyle hesaplaşmadıkça, gün yüzü göremeyeceğe benziyorlar.
* Trabzonspor'daki harika çıkış sürüyor. Bülent Korkmaz'ın Kayseri Erciyes'e nasıl hava getirdiğini izliyoruz. Ve Vestel'in acı sona doğru hızlı çöküşüne hayretler içinde bakıyoruz. Çürük merdivenlerden yükselenlerin, düşüşü de hızlı oluyor. Fenerbahçe-Sivasspor maçındaki kural hatası sızlanmasına gelince... Sivasspor'u sahada yenemeyen bir takımın, masanın başından medet umması, büyüklüğe de futbolun tabiatına da aykırıdır.