28 Şubat
10. yıldönümünü idrak ediyoruz ya 28 şubat ayinlerini bu defa kazasız belasız atlattık, darısı gelecek yıl 11. yıldönümüne olsun... 28 Şubat'ın ünlülerinin çoğu emekli oldu, gündüzleri tenis, akşamları da kulüpte briç oynuyorlar. Darbeyi yiyenler öfkelerini soğutmaya çalışıyorlar. Darbeye şakşakçılık yapanlar, hâlâ şaka da şuka şakşuka söylüyorlar. Darbe sebebiyle, siyasetten tasfiye olan eski politika esnafı da küllerinden dirilmeye çalışıyor. Bendeniz, en samimi hislerimle söyleyecek olursam... Teorik olarak demokrasilere örtülü örtüsüz müdahaleyi savunmak zordur.
***
Zordur da neden bu memlekette bu kadar çok müdahale oldu? Bence 3 sebebi var: 1- Orada, Silahlı Kuvvetler İç Hizmet Kanunu'nda ayna gibi yazıyor: Türkiye'yi iç ve dış tehditlerden korumak ve kollamak görevi. 2- Seçimlerle iktidara gelmiş erkin, gücünü abartması ve kötüye kullanması, devletin anayasal kurum ve kuruluşları ile çatışmaya girmesi. 3- Halkın büyük kısmının, öyle inanmaya başladığı veya inandırıldığı zaman, darbelere destek vermesi.
***
28 Şubat, oldu, geçti. Geçti de biz koca bir toplum olarak, siyasetçiler olarak, medya olarak ve kurum ve kuruluşlar olarak gereken dersleri çıkardık mı? Çıkarmadık! Aha buraya yazıyorum, bir imkan çıksa da, Erbakan Hoca tekrardan iktidara gelse, yine aynı şeyleri yapmazsa ben adımı değiştiririm. Başbakan Erdoğan önceki gün ne diyordu peki: Cumhuriyet'i korumak görevi kurumlara bırakılamaz. Onu cumhur korur!..
***
Sen ders çıkardın mı hemşehrim, derseniz, söyleyeyim. Başbakan'ın bedevi çadırındaki fotoğraflarını gazete manşetlerine koyarak, zaten biz de 28 Şubat'a gerekli iklimi yaratmıştık, netekim...