Esmahan Mansur ve başörtüsü
Esmahan Mansur'un yüzündeki ifadeye bir bakın. İçiniz sızladı öyle değil mi? Nasıl büyük bir hayal kırıklığını yansıtıyor o fotoğraf... Mansur, eli şakağında uğradığı haksızlığı düşünüyor. Bunda Türkiye olarak bizim payımız da var. Bu kızların başındaki örtüyü "siyasal simge" diye biz tanıttık dışarıya. Onları "rejime tehdit" gibi gösterdik. Sırf başı örtülü gerekçesiyle, seçilmiş bir milletvekilimizi Parlamento'nun dışına attık. Hâlâ okumak isteyen genç kızları üniversitede bile başını açmaya zorluyoruz. Kanada'nın Queyaletindeki futbol turnuvasında kırmızı başörtüsüyle sahaya çıkan Esmahan Mansur, hakem tarafından oyundan atıldı. Ama antrenörü Louis Maneiro ona sahip çıktı ve takımı turnuvadan çekti.
***
Tartışmalara bakıyorum da, aynı bizimkilere benziyor:
* Turnuva organizatörü Lyes Alfa: Katılan takımlara imzalatılan belgelerde "dinsembollerin" yasak olduğu kesin bir dille ifade ediliyordu. Hakem, diğer çocuklara bir zarar geleceğini düşünmüştür.
* QuBaşbakanı Jean Charest: FIFA kuralları belli. Oyuncular, başka oyuncular açısından tehdit oluşturamaz.
* Takım antrenörü Louis Maneiro: Kızlar, Esmahan'ın herkesin gözü önünde aşağılanması yüzünden çok üzüldü. Bu durumda Müslüman kızlar hiçbir zaman spor yapamaz. Çünkü türban, onun inancının gereği. Asla türbanını çıkarmayacak.
***
Bizim yasak koyduğumuz başörtülü kızlar, konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götürdü. Mahkeme, -Anayasa Mahkemesi'nin görüşlerinden yararlanarak- başörtüsünü, başını örtmeyeni baskı altına alabilecek "göze çarpan" bir dinsembol olarak kabul etti. "Başını örten" ile "başını örtmeyenler" arasında gerginlik doğabileceğini söyledi. Ayrıca, tesettürü, "kadınların aleyhine bir ayırımcılık" gibi telâkki etti. Sonuç itibarıyla, yasağın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı düşmediğini, her ülkenin kendi özel şartlarını değerlendirerek böyle bir yasağı uygulayabileceğini belirtti. Oysa başörtüsü, ne "siyasal bir simge" ne de "dinbir sembol". Müslüman kadınların bazıları, "İslâmiyet böyle emrediyor" düşüncesiyle, "inancı gereği" başını örtüyor. Bana "Öyleyse sen niye örtünmüyorsun?" diye ucuz soruların geleceğini biliyorum. Ben onlardan farklı düşünüyorum ama, inancını o şekilde yaşamak isteyenlere, başörtüsünü Müslüman kimliğin ayrılmaz bir parçası gibi görenlere müdahaleye hakkımızın olmadığı kanaatini de taşıyorum.