Aklımda kalanlar
* Türkiye, "Allah rahmet eylesin" durumuna gelmişti. 1999'da toplam kamu açığının GSMH'ye oranı - % 22 idi. (Yılda 45 milyar dolar zarar eden bir şirket, iflas etmez mi?) 2005 ve 2006'da "eksi"den "artı"ya geçtik. - % 22'lik oran, sırasıyla + % 0.4 ve + % 3.1 olarak değişti.
* Net kamu borcunun GSMH'ye oranı 2001'de % 90.4 idi; 2006'da % 49.6'ya indi. Kamu dış borç oranındaki düşüş, iç borca göre daha hızlı bir seyir takip etti: 2001'de net dış borcun GSMH'ye oranı % 37.5, 2006'da % 6.4.
* 1980-2002 arasında, 22 yılda, özelleştirme hasılatı toplam 8 milyar dolardı. 2003-2006 döneminde, 4 yılda 28 milyar dolar oldu.
* 2006'da cari açık 31.3 milyar dolar; ama bunun % 60'ı, 18.8 milyar dolara ulaşan doğrudan yabancı yatırım ile karşılanıyor. Ayrıca, 50 milyar dolarlık dış ticaret açığının yarısı, petrol ve doğalgazdan kaynaklanıyor.
* 2006'da, faiz dışı fazla 41.9 milyar YTL'ye ulaştı. Aynı yıl, 46 milyar YTL faiz ödediğimiz düşünülürse, faiz dışı fazla, neredeyse, ödenen faizin tümünü karşılayabiliyor; böylece kamu kesiminin borçlanma ihtiyacı büyük ölçüde düşüyor.
* Eskiden Türkiye 2 sene peş peşe büyür, sonradan "eksi"ye geçerdi. AK Parti iktidarında, 19 çeyrekten beri büyüyoruz.
* Vergi yükü, % 65'ten % 35'e indi. Ve Türkiye OECD'nin en düşük vergi ödeyen 5 ülkesinden biri oldu. Buna mukabil, toplam vergi gelirleri arttı; 2002'de 65 milyar YTL vergi toplanmıştı, 2006'da 150 milyar YTL toplandı.
* Sosyal Güvenlik Reformu'nun gerçekleşmesi ile bu kara deliğin kapatılması, yılda yaklaşık 20 milyar dolarlık bir fon yaratacak. 2006'da, sosyal güvenlik açığı 23.6 milyar YTL idi.