Eski askerler!
Toplum o şekilde örgütlenmiş olduğu için, bizim gibi gazetelerde yazı yazan beniademe de, her gün, her meseleye bir çözüm üretmek gibi acayip bir görev düşüyor. Oğlum, deli misin divane misin, memleketin meseleleri yetmiyormuş gibi, haftada birkaç kere de Baskan Bush ile uğraş, İsrail-Filistin gerginliğine çözüm ara, Hamas'la El Fetih'i barıştırmaya çalış, İran'ın mollalarına destur çek, bunlar yetmezmiş gibi, küresel ısınma için de öneri üzerine öneri getir... Einstein sağ olsaydı, pes derdi bu kadar problem karşısında...
*** Ama ne yapacaksınız? İşiniz bu, sorunları görmek ve de çözüm önermek! Sanki dinleyen varmış gibi. Okuyucu da bizi buna basbayağı teşvik ediyor, ikide bir soruyor. Anladık hemşerim, senin önerin nedir? Öneri yoksa, okuyucu golü saymıyor. Efendim, emekli askerler, kıtadan ayrılıp köşelerine çekildiklerinde, börtü böceğe, tabiata, şiire, resme, edebiyata sarılacağına, ülkeyi kurtarma işine soyunmakta imiş, her mahallede üçer beşer açılan kuvaacı derneklere yazılıp, buralarda sivil misyonlara girişmekteymişler! Gazeteler endişeyle soruyor: Ne olacak bu emekli askerlerin durumu?
*** Al işte, mesele! Hadi bir çözüm önerelim. Ben bir çözüm düşündüm ama Genelkurmay ne der orasını bilemem. Askerlerin emekli olmasını ortadan kaldırmak, ölünceye kadar askerlik yapmalarının yolunu açmak suretiyle, acaba meseleyi kökünden çözemez miyiz? Kışlaya devam! Sanırım emekli olmaktan hiç hoşlanmayan askerler de bu öneriyi beğeneceklerdir. Çözümse işte çözüm!..
|