Bu katili bulun!
Temelleri 1923'te atılan ve 84 yıldır her türlü kalleşliğe ve ahlaksızlığa rağmen ayakta kalmayı başaran Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve Türk milletinin bugünden itibaren bir tek görevi vardır. Hrant Dink'in katilini bulmak! Ve bu cinayeti çözmek! Bugünden itibaren başka hiçbir iş veya görev, bu büyük görevin önüne geçemez, geçmemelidir. Eğer bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti varsa, bu cinayeti mutlaka çözmelidir. Eğer, ülkesini seven gerçek bir Türk milleti varsa, bu cinayetin çözümüne bütün gücüyle katılmalı, çözüm sürecini takip etmelidir. Ve bu alçakça, kalleşçe işlenen cinayetin hesabı sorulmalıdır. Ki Türkiye'ye rağmen, Türk milletine rağmen böyle bir cinayet işlemenin ne demek olduğu bütün dünya tarafından bilinsin.
***
Eğer damarlarımızda asil(!) bir kanın dolaştığını iddia ediyorsak... Eğer "Yurtta barış cihanda barış" ilkesine yürekten inanıyorsak... Kalleşlikten, ahlaksızlıktan ve kahpelikten nefret ediyorsak... Ülkemizde insanca yaşamak istiyor ve bu ülkeye yurttaşlık bağıyla bağlı ve hatta her türlü misafirin de insanca yaşayabileceğini iddia ediyorsak... Ruhumuzda insanlık ve yüreğimizde bir parça vicdan taşıyorsak... Bu cinayetin çözümlenmesini istemekten ve izlemekten başka işimiz olamaz.
***
Türkiye'nin ve kanun maddeleri ile korunmaya çalışılan Türklüğün gerçekten yaşamasını, ayakta kalmasını istiyorsak bu cinayeti çözmek zorundayız. Çünkü Türkiye'nin ve Türklüğün geleceği bu alçak ve kahpe cinayetin çözümüne kilitlenmiş durumdadır. Bu işte öyle bir cinayettir. Bilmeliyiz ki bu cinayet fail-i meçhul kaldırmaz. Bundan öncekiler gibi susup oturursak, unutursak, dünyanın yüzüne bakacak halimiz kalmaz. Hrant Dink'in yurtsever yüreği ve cesur elleri de yakamıza yapışır. Ruhlarımız bir daha asla temizlenmemek üzere kirlenir, yüreklerimiz paslanır. Bu cinayet mutlaka çözülmeli ve Türk milleti o alçak, kalleş ve kahpe katilin yüzüne tükürmelidir.