Bütçenin fendi GüngörUras Ağabeyimiz geçen gün pek yerinde bir makale döşenmişti. Kendisi, İstanbul iş aleminin ekonomik ve sosyal donanımı yüksek entelektüellerinden biri olmakla beraber, Ayşe Teyzeler'i hiç aklından çıkartmayan bir hassasiyete de sahiptir. İsterdim ki, makalesinin başlığı şöyle olsun: BütçeninfendiAyşeTeyze'yiyendi! Fakat ben yazdım işte, elimizi tutan mı var?
***
KemalUnakıtan'ın sevimli bütçesi, neden Ayşe Teyzeler'i yendi? Dolaylı ve dolaysız vergiler had safhada tam gaz giderken, bütçeden emekliye memura, kamu çalışanına ayrılan pay, yerinde saydı. Bunun için Ayşe Teyzeler 2007'de de meteliğe kurşun atacak! Biliyorum KemalAğabey biz böyle yazdıkça hasta oluyor, içinden de, Yahuparavardıdabizmiyedikbirader, diyordur. Biz de biliyoruz yeterli para olmadığını ama...
***
Ama o vakit, nasıl oluyor da mesela... DışişleriBakanlığı'na bütçeden topu topu 690milyonlira ayırırken, DiyanetİşleriBaşkanlığı'na bin698trilyonlira ayırıyorsunuz? Neredeyse 3 katı! AdaletBakanlığı'na da 2 trilyon lira ayrıldığına göre, neredeyse atbaşı Diyanet ile... Nasıl oluyor da oluyor bu? Biz mi sizi hasta ediyoruz yoksa siz mi bize keçileri kaçırtacaksınız, bilemiyorum.
***
Dahası var. Diyanet'in ödeneği yüzde25 artırılırken, SağlıkBakanlığı'nın ödeneği yüzde12 azaltılıyor. Buna ne buyrulur peki? Derler ki, Almanya'da 6 bin kiliseye karşılık, 60 bin sağlık kuruluşu varken, Türkiye'de 6 bin sağlık kuruluşuna karşılık 60 bin cami vardır. Demek ki, Diyanet İşleri'ne giderek daha fazla ödenek ayrılması sonucundan nihayet, sağlık problemlerimiz için camiye gidip dua etmekten başka çaremiz kalmayacak. Mıdır? Nedir?