Sular çekiliyor
Küresel ısınma sebebiyle dünyanın berbat bir kaosa sürüklendiği iddiaları, giderek daha yüksek şekilde seslendirilmeye başlandı. Türkiye'de de kuraklık kendisini gösteriyor, sular çekiliyor. Sular çekiliyor dedikse, Yuvacık Barajı'nın bu su çekilmesinden kuruduğunu düşünmeyin ama... O işte başka işler var.
***
Böyle bir durumda, insanın içinden haliyle, çeşitli bilimsel önerileri sıralamak geliyor. Toprağı ve suyu daha bilinçli kullanalım. Ağaçlandırmaya, ormanların korunmasına önem verelim. Tarımda sulamayı daha bilinçli yapalım, falan filan... Fakat herhalde benim gibi sizin de ömrünüz, bu bilimsel önerileri dinlemekle geçmiştir. Ama Türkiye'de en geçersiz şey de bilimsel öneridir. O sebeple, Türkiye'nin yönetsel yaşamında profesör, doçent, doktor falan göremezsiniz. Onlar, üniversitelere hapsedilmiştir. Türkiye'yi yönetenler ise taşranın oy merkezlerinde güçlü ailelere dayanan eşraf ve ahbap çavuşlardır. Şehirlerde ise, şehirli olduklarını iddia eden aynı ahbap çavuşların adamlarıdır.
***
Bu yüzden ben, bilimsel önerilerle nefesimi ziyan etmem. Dünya nereye giderse gitsin. Ne yapayım yani... Ben mi içtim dünyanın sularını, milyarlarca ton karbondioksiti ben mi saldım atmosfere? Ekilebilir arazilere, sanayi bölgelerini ben mi kurdum, ormanların içine villaları ben mi yaptım? 54 yaşıma geldim, katıldığım seçimlerde bir garip oyum vardı, aklım hiçbirine yatmadığı halde, sırf vatandaşlık borcudur, demokrasidir diye gittim bir oy attım. Bütün suçum bu!