Zavallı inkarcılar
Kulüpler Birliği, kendi gerçeklerini hizaya sokmayı öğreniyor. Birlik ve bütünlükle ilgisi kalmadığını da belgelerken... Seçim tavsiyesi alındı ama bazı kulüp başkanlarının açıklaması, bütünlüğün sekteye uğradığının resmi... Olmayan bütünün parçaları, temsil ettikleri değerlerin sergisini erken açtı bu sezon. Sahi ya, Cemal Aydın'la mı sağlanacak bütünlük? İlhan Cavcav'la mı, yoksa Ali İpek Bir'le mi? Şimdi, "Fenerbahçe haklı çıktı" diyenler, Fenerbahçe'ye karşı sportmenlik dışı oluşumlara parmak kaldırmanın sanıklığını ne yapacaklar? O zaman dilimlerinde neredeydiler? Hangi çıkar denizinde kulaç atıyorlardı? Birbirlerine yakışan dayanışmanın içindeyken, vicdan terazisi bozuk muydu? Konuşması gerektiği yerde susanları, bugün hiçbir biçimde haykırmalarının hükmü yoktur. Zaman herkesi ele vermekte gecikmiyor. Kimileri de "Bu birlik lağvedilsin" diyor. Hoş geldiler... Bir takıma karşı örgütlenen gerçeklerde neredeydiler! Bunlar kulüp başkanlığının yeni huyları mı? Yoksa, yanlış ata oynayanların, oyunu kaybettikten sonra, mızıkçılığa dönüşleri mi? Türk futbolunu kargaşa ve nefrete sürükleyenler, o birliğin içindeki bazı zatlardır. O zavallı inkarcılar! Çocuklarımız için iki kaşının arasına pusu kuran, futbol ruhunu asla hissedememiş olan acımasız adamlar... Türk futbolunun önündeki yasak yapılar! Aziz Yıldırım düşmanlığıyla geçinmekten, sportmenliğin camlarına bir tek isim bile bırakamadan gidecek olanlar. Onlar yarından tezi yok, kendi kara güneşlerinin ışığında, menfaatlerini dansa kaldırsınlar. Onları bir daha hiçbir güç, ayağa kaldıramaz çünkü.