Liberal takıntı!
Meselenin esasını yazdım dün. Anayasa Mahkemesi, Sosyal Güvenlik Yasası ile ilgili iptal kararında, yüzeyden bakıldığında, memurları kayırmış gibi görünüyordu. Halbuki, kararın ruhuna bakıldığında, memur kitlesinin kazanılmış haklarının korunması yatıyordu. Ayrıca mahkeme, her 3 sosyal güvenlik sistemi bir çatı altında toplanırken en düşük çatı altında toplanması tuzağına da düşmemişti.
***
Fakat o da ne? Bizim birçok konuda demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve sivil siyasetin değerlerini korumakta çok sağlam duran liberal yazarlarımızın ekserisi, Anayasa Mahkemesi'nin kararına balıklama atladılar. Efendim, memur zihniyetiymiş, memur diktasıymış, bürokrasi oligarşisiymiş, yargıçlar yönetimiymiş, falan filan...
***
Yapmayın beyler!.. Bürokrasiye karşı çıkacağız diye, bu kadar da ideolojik davranmayın. Sağlıklı bir toplum için şart olan, liberal özgürlükler, liberal ekonomik değerlerin yanında sosyal değerler de şarttır. Sırf bürokrat yönetimine karşı çıkacağız diye, memur kitlesinin SSK'lı veya Bağ-Kur'lu düzeyine indirilmesine göz yummanız en azından ayıptır. Size düşen, daha aşağıda olan geniş kitlenin, memur düzeyine çıkartılmasını savunmak değil miydi?
***
Uzmanlar, doğruyu yazdılar ve mahkemenin, iyide değil, kötüde eşitliğe karşı çıktığını vurguladılar. Madem bu sosyal konulardan anlamıyorsunuz ve ben çok iyi biliyorum ki, cephe-i siyasete şekil vermekten ve ideolojik kavga yapmaktan başka SSK'lı ve Bağ-Kur'lularla zerre kadar ilgilenmiyorsunuz, o zaman bu konulara hiç girmeyin. Aksi halde, askerlere ve laikliği savunanlara her fırsatta saldırmak hastalığından malûl dinci çevrelerle pek bir farkınız kalmamış oluyor. Vallahi pek liberalsiniz ama Stiglitz'in bile ne kadar dönüştüğünden haberiniz yok.