Damızlık sığır ithali
Sayın Başbakan! 8 Kasım 2006'da GAP Bölge İdaresi Başkanlığı'nda kamu kurum, kuruluşları ile özel sektör temsilcilerinin gerçekleştirdikleri toplantıda, hükümetten "damızlık sığır ithali" yönünde bazı taleplerde bulunulduğu biliniyor. Bu toplantıya, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği'nin davet edilmediği de biliniyor. Bunun sebebi, söz konusu birliğin damızlık sığır ithaline soğuk bakmasıdır. Türkiye'nin, yerli hayvancılık politikası ile ters düşen isteklere boyun eğmiyor olmasıdır. Öte taraftan, büyük sermaye ile hayvancılık ve süt sanayicilerinin ithal sınırlamasını aşmak istedikleri ve SETBİR'ce (Türkiye Süt, Et ve Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği) şahsınıza sunulmuş rapordaki temel istek, "damızlık sığır ithali" üzerindeki sınırlamaların kaldırılmasıdır.
***
Buna karşılık ithalatın sınırlarının genişletilmesine karşı çıkan Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği, çok haklı olarak bazı noktalara dikkat çekiyor. İthalat sınırlarının genişletilmesinin, 18 AB üyesi ülkeden deli dana hastalığı sebebiyle sınır konulmuş ithalatın yeniden başlatılmasının, ülkemize bu hastalığı davet edebileceğini iddia ediyorlar. Belki hemen değil ama birkaç kuşak sonra hayvanlarımızda bu hastalığın baş gösterebileceğini söylüyorlar. Öte yandan, sanayi tesislerinin, şu anda bile yüzde 29 kapasite ile çalışırken, ithalatın yaygınlaştırılması sonucunda ne yapabileceğinin altı çiziliyor.
***
Bendenizin de naçizane haklı gördüğüm bir başka husus şudur: Türkiye'de yerli hayvancılığın ve yerli damızlık yetiştirmenin teşvik edilmesi gerekirken, bunun ithalatla dışa bağımlı hale getirilmesi hangi stratejinin ürünü olabilir? Enerjiden sonra hayvancılıkta da mı dışa mahkum olmalıyız? İthalatla bir grup çevre, cebini milyon dolarlarla doldursun diye üstelik! Bilginize ve ilginize...