Şike mi dediniz?
5 yıl önceki Fenerbahçe- Samsunspor maçı için 150 bin dolarlık bir şike iddiası ortaya atıldı. Böyle bir olayın gerçekleşip gerçekleşmediğini bilecek durumda değiliz. Fakat Takvim'in Spor Müdürü Meriç Tunca, dünkü yazısında, iddiayı ortaya atan şahsın kişilik yapısı ve davranış biçimi hakkında epey ipucunu ortaya döktü. Demeye getirdi ki, bu iddia, iddia sahibinin belki de yeni projeksiyonlarına ortam yaratmayı amaçlıyor. Ya da düpedüz bir çamur olayı. Bendeniz, böyle çirkin bir iddianın üzerine balıklama atlayacak Galatasaraylılar'dan değilim. Her zaman mazrufa değil bazen zarfa bakmanın da yararı vardır.
***
Ne var ki, sadece spor sektörü değil, ülkemizin politik sektörü ve dahi tekmil iş yaşantısı derin bir sakatlıkla malul durumdadır, bunu da görmeliyiz. Her zaman parasal değilse de hatır gönül ilişkileri ile yürütülmektedir işlerimiz. Ahbap-çavuş ve de hatır gönül ilişkileri... Sonuçta liyakat faktörü çok arka planda kalabilmektedir.
***
Şike yani danışıklı dövüş çirkin bir ilişki biçimi ise... Liyakata karşı, hatır gönül ilişkileri çok mu düzgün ve temiz bir ilişki biçimidir? Adil midir, hakkaniyetli midir? Bana göre, objektif verilerin, nesnelliğin, hakkaniyetin ve liyakat faktörünün arka planda bırakıldığı her türlü ilişkinin ruhunda şike unsuru barınmaktadır. Spor sektöründe bu kadar çirkin bir iddianın, bu kadar kolay ortaya atılabiliyor olması, sektördeki hakim ilişkilere dair esaslı bir ipucu veriyor. Tezekten terazinin b.ktan olur dirhemi!