Atasözümüz
İnsanın genetiği hakkında bir konferans vermeye kalkışırsanız, şunu bilin ki, konuşmanızın ilk yarım saatinden dinleyicilerin yarısı, son yarım saatinde ise ön sırada oturanlar dahil tamamı uyumaya başlayacaktır. Kültür Bakanımız Atilla Koç'un ilk 15 dakikada uyuya kalmasından da anlaşılacağı üzere, insanların ilgisini çekecek konular seçmezseniz uyku kaçınılmazdır. Bu sebeple ben bu sütunda insanın genetiğinden söz etmeye kalkışmam. Fakat haber mühim. Mecburen okuyacaksınız.
***
Bugüne kadar bilimadamları, insanların yüzde 99.9 oranında genetik benzerlik taşıdıklarına inanıyorlardı. Son çalışmalar bunun böyle olmadığını ortaya koydu. Çin, Japonya, Nijerya ve ABD'de 270 kişinin DNA'sını araştıran 13 ayrı laboratuvardan bilimadamları elde ettikleri sonuçları, en saygın tıp dergilerinde yayınladılar. Meraklısı bulur okur. Ben size vulgarize ederek anlatmaya çalışayım.
***
Human Genom Projesi çerçevesinde, insanın genetik kodu çözülmüş, 3 milyar birimlik DNA'nın 3 bin gen içerdiği tespit edilmişti. Bilimadamları, insanı diğerlerinden farklı kılan şeyin genetik dizilimden kaynaklandığını düşünüyorlardı. Oysa şimdi, genlerin kopya varyantı denilen bir olaya odaklandılar. Bir anneden bir de babadan genetik kopya geldiği sanılıyordu ama şimdi başka kopya varyantların da bulunabileceği öne sürülüyor. İşte bu değişik kopya varyantları, insanların şimdiye kadar sanıldığından daha farklı olabileceklerini düşündürüyor. Bu da, kişilerin aynı genlerden gelseler bile, kimisinin daha dayanıklı, kimisinin hastalıklara daha açık olabileceğini ortaya koyuyor.
***
Final: Bazı insanların niye daha başarılı, bazılarının niye daha saplantılı, bazılarının niye daha milliyetçi, bazılarının ise daha dindar, bazılarının niye münis ve ağır başlı, bazılarının niye seri katil ruhunda falan olduğunu artık anlamak daha kolay... Bir de Sezar'ın hakkını Sezar'a verelim: Bilim dünyasının şimdi bulduğu gerçeği bizim atalarımız yıllar önce keşfetmişler meğerse. Beş parmağın beşi bir mi hemşerim!