Acarkent
Gazetelerde yeniden patladı haber. Acarkent denilen villalardan oluşan site için, ormanın yağmalandığı yazılıp çiziliyor. Meğer Emin Çölaşan, 13 yıl önce buraların yağmalanmakta olduğunu yazmış, zamanın Orman Bakanı Hasan Ekinci'yi muhtelif sorular yöneltmiş, hiçbirine doğru dürüst bir cevap alamadığı gibi, mahkemelerde süründürülüp, tazminata bile mahkum edilmiş... Demek ki neymiş! Orman Bakanı Hasan Ekinci feşmekan ormanın yüzde bilmem kaç hissesine sahipmiş... O hisseler karşılığında da Acarkent'ten 11 villayı edinmiş, iyilerinden...
* * * Bitmedi. Acarkent için talan edilen ormanın talan edilebilmesi için gerekli yasal altyapı da ilgili kurum ve kuruluşların düzenlediği işlemler sayesinde gerçekleştirilmiş... Yani yasaya uydurulmuş vaziyet. Sonra piyasaya çıkılmış ve ormanın talan edilmesi ile üretilen villalar peynir ekmek gibi büyük Türk büyüklerine mektep edilmiş. Hiç kimse de dememiş ki: Yahu orman talan ediliyorsa benim burada ne işim var?
* * * Bitmedi... Acarkent şirketindeki görevlilerin önemli bir kısmının devletten emekli eski valiler, askerler, polis şefleri filan oldukları da iddia edilmekte. Yani şirket yönetimine devlet zaten girmiş. Şimdi diyorlar ki: Acarkent'e devlet giremiyor! Yahu, devlet girmiş zaten... Devletin bir kısmı girmiş ki, öbür kısmı giremesin. Fakat yanılmayınız. Eğer ben Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni birazcık tanıyorsam, inanın giremeyeceği yer yoktur. Hem de öyle bir girer ki, nasıl girdiğini, girilenler de anlayamaz. Burası Türkiye'dir. Hür teşebbüs ormana girer, ormandaki villalara para babaları girer, sonra da devlet girer. Beni sorarsanız, konuya daha fazla girmeyeyim diyorum. Koskoca devlet varken, benim gibi bir fukara ne yapsın!
Düzeltme ve Özür: Dünkü yazımda, Paşalimanı Adası'nın yazlık ve kışlık nüfusu yanlış çıktı. Doğrusu kışlık nüfus bin 500-2 bin, yazlık nüfus ise 7-8 bin olacaktır. Özür dilerim.