Türkiye, terörle mücadelede "sessiz" ama hızlı yol alıyor.
ABD'nin geçen hafta PJAK'ı "terör örgütü" listesine almasını iyi okumak lazım.
Evet, Obama yönetimi "teröre karşı sıfır müsamaha" politikası izleyeceğinin işaretlerini veriyor ama bu arada Türk diplomasisi işliyor.
Irak, İran, Suriye ve ABD ile yürütülen görüşmeler, bölge coğrafyasında "terör" örgütlerine barınak bırakılmamasını hedefliyor.
Özellikle Barzani ve Talabani'nin "Türkiye'ye bir Kürt kedisini bile teslim etmeyiz" noktasından, "işbirliğine açığız" noktasına gelmesi önemli.
Yakın zamanda TürkiyeIrak ve ABD arasında "terörle mücadele merkezi" oluşturulacak.
Öyle anlaşılıyor ki, Irak'ın Kuzeyi artık "PKK üssü" olmaktan çıkarılacak.
Çünkü Kürtlerin de Türklerin de huzuru buna bağlı.
***
Peki yakın zamanda ne bekleniyor?
Devlet; siyasi iradesi, askeri ve polisiye bu sorunun yanıtını oluşturabilecek hazırlıklara odaklanmış durumda.
Geçen hafta yapılan Terörle Mücadele Yüksek Kurulu toplantısında da atılacak adımlar gözden geçirildi.
Toplantıdan sonra kamuoyuna yapılan açıklama beklendiği gibi çok kısa ve genel ifadeler içeriyordu. Ancak toplantının içeriğine ilişkin bilgiler araştırıldığında,
"kalıcı" sonuçlar doğuracak "çarpıcı" bir hazırlığın yapıldığı görülüyor.
Bu hazırlıkları özetleyecek tek kelime var:
"Terörü sıfır noktasına yaklaştırmak."
Bölücü terör mücadelesinde 25 yıllık deneyimden sonra çok kritik bir aşamaya gelindiği vurgulanıyor.
***
Peki terör nasıl zayıflatılacak?
"Pozitif yaklaşım"la.
Terörle mücadele kapsamında kurulması öngörülen ve "sosyal-psikoloji"ye yoğunlaşacak olan Güvenlik Müsteşarlığı'nın kuruluşuna ilişkin tasarı yakın zamanda Meclis'e sunulacak.
Devlet, silahlı mücadele kadar etkili bir yöntem olan "sosyal ve ekonomik destek" ile "psikolojik ortam"ın hazırlanmasına yoğunlaşacak.
Burada devletin elinde çok önemli bir verinin bulunduğuna işaret ediliyor:
"Terör örgütüne katılan gençlerin yüzde 90'ı eylemlerde yer almamış."
...Ve bu oran, terör örgütünün çözülmesinde "kritik" adımların atılmasını "teşvik" edecek gibi görünüyor.
"Kritik adımlar" kapsamına ekonomik ve sosyal politikalar yerleştirilebilir.
Ama öncelikle şunu söylemek mümkün:
Terör bataklığına saplanmış gençler için "eve dönüş" umudu uzakta değil.
Bunun nasıl olacağını görmek için çok beklemeyeceğiz...