Aslı astarı olmayan, ya da bir gerçeği maksimum seviyede çarpıtarak, çamur at tutmazsa izi kalsın mantığıyla, şahıs, kurum ya da kuruluşları zedelemek amaçlı yapılan haberlerdir. Haberin yalan olduğu anlaşıldığında ise gazetenin en az okunan sayfasında küçükten bir özürle geçiştirilir ya da özür dilenmeden yüzsüz yüzsüz yayın hayatına devam edilir, yeni senaryolarla tabii ki... Bu insanlara inanamıyorum. Hangi zihniyetle, hangi insanlıkla, hangi hakla bir insanın üzerine bu kadar senaryo kurgulayabiliyorlar?
Hiç mi vicdanları yok ya da görev aşkları bu kadar mı gözlerini kör etmiş? "Pes" diyorum bazen çıkan haberlere. Bazen de güldürüyorlar, adeta kendi kendilerini yalanlıyorlar. Çünkü yalan çabuk unutulur.
O kadar yalan haber yapıyorlar ki, kendi yalanları kendilerine bulaşıyor. Yanlış anlaşılmasın bunu her gazeteci yapıyor gibi bir iddiam yok tabii ki ama içlerinde kötüye kullananlar var tabii ki. Ve böylelikle kurunun yanında yaş da yanıyor.

KİMİN UMURUNDA?
Bunu niye yazıyorum hem de bir gazetenin köşe yazısında, her şeyi yazabiliyorsam bunu da yazacağım tabii ki... Madem basın özgürlüğü var, ben de bir gazetede 1 buçuk yıldır yazıyorsam, benim de bırakın bir özgürlüğüm olsun.
Uzun zamandır aslında basını meşgul etmiyorum, yani malzeme vermiyorum geçen güne kadar. Tabii senaryoları saymazsam. Çünkü onları kaale bile almıyorum. Onlar hayal ürünü ya da habersizlikten sütunlarını doldurmak için yapılan sadece ama sadece insanların rantında yapılan haberler. Gece yattıklarında, "Sabah ne haber yazacağım?" telaşıyla istiareye yatan bazı arkadaşların yaptığı saçma sapan haberler. Benim ne yaptığım kimin umurunda arkadaşım.
Yok, nereye gitmişim, nerede yemek yemişim, sevgilim kimmiş, sevgilim ne almış, hangi estetikleri geçirmişim, falcıya mı gitmişim, beyaz atlı prensim mi çıkmış, yok başıma güneş mi geçmiş, güzellik uğruna hastanelik olmuşum, popomu kaldırtmışım gibi boş, bomboş insanların kurguladığı haberler.

İNŞALLAH ÖĞRETECEĞİM
Bizler bu kadar mı boşuz da bu haberleri yazanlara rant vererek, onları okuyarak onları büyütüyoruz, geliştiriyoruz? Hiç mi problemimiz kalmadı bu haberlerle vaktimizi geçiriyoruz? Ülkemizde o kadar sorun var ki. Daha doğrusu sorunlar bu kadar mı önemli benim veya onun ne yaptığı. Bırakın ya kardeşim sizde bizim üzerimizden rant sağlamayı artık.
Halk bizi bilse ne olacak, bilmese ne? Bırakın da habersiz bir gün kalın. Bir bebeğin, bir çocuğun, bir annenin çığlığına kulak verin yahu... Hiç olmazsa bir sevap kazanırsınız. Benden ah alacağına onları sevindir. Görevini kötüye kullanma. Gazeteci kimliğinle gittiğin yerde sende arkadaşın ya da sevgilinle eğlenmeye çıkmışsan bu senin özelindir ve herkes gibi eğlenirsin. Yanıma gelip merhaba deyip sonra yakın arkadaşlarımla beni sevgili çıkaramazsın. O zaman beklersin kulübün kapısında herkes gibi, bütün gazeteci arkadaşlarının yaptığı gibi, çekersin varsa bir durum ona göre yazarsın. Arkadan iş çevirmek bir gazeteciye yakışmaz. Bunu ben senin düşüncende olanlara öğretecek değilim ama senin gibi insanlar sayesinde öğreniyorum ve öğreteceğim inşallah.

YAZ AMA DOĞRUSUNU
Burada bir tek şahısadır yazım. Kimse üzerine alınmasın. O kendini anlayacaktır. Çünkü kendisi olur olmaz bir sürü haberimi asılsız şekilde kullanmıştır. Özel hayatıma, kişiliğime zarar vermiştir. Şimdiye kadar sustum ama artık susmayacağım ve haklarımı da arayacağım. Siz okuyucularımdan özür dilerim bu haftaki köşemi kişiselleştirdiğim için. Ama artık haksızlığa katlanamıyorum ve sessiz kalmayacağım. Bunu böyle bilesin bey. İsmini şimdilik yazmıyorum. Yakında inşallah insanların kişiliğiyle, şahsiyetiyle oynamamayı anlarsınız ve sizi doğru yayıncılık ilkelerine davet ediyorum. Senaryosuz gerçek haberlerle ve senin dediğin gibi "açığını bulursam yazacağım". Yaz da doğrusunu yaz be kardeşim.