3 Aralık Dünya Engelliler Günü kutlu olsun. Toplumun engelliler konusunda dikkatini çekebilmek ve daha duyarlı olmalarını sağlamak için her yerde çeşitli etkinliklerle kutlamalar düzenleniyor. WHO'ya göre dünya nüfusunda 500 milyon engelli yaşıyor. Türkiye'de nüfusun yüzde 12.29'u yani 8.5 milyon kişi engelli. Engellilerin herkes gibi 365 günü yaşadığı gerçeğinin görmezden gelinerek sadece 1 gün için gazete, TV ve kamuoyunda gündeme getirmemeliyiz. Sizlere engelli bir vatandaşımızın haykırış mailini aynen aktarıyorum.
"HEPÜZÜLECEKMİYİM?" Arabesk katılmalardan, sızlanmalardan asla hoşlanmam. Ama of of çekiyorum yine günlerdir ve sık sık isyan ediyorum. Bu hafta iki olay yaşadık. Yazık, çok yazık. Okuduğum gazetede Sezen Aksu'nun Darüşşafaka yararına konser vereceğini gördüm. Konserin verileceği Türker İnanoğlu Maslak Show Center'ı aradım. Özel durumumu anlatıp salon hakkında bilgi istedim. 'En arka sırada oturursanız gelebilirsiniz' açıklamasını yaptı yetkili bey. Hayır hiç izlemem daha iyi. "Bana Rumelihisarı'ndaki onca merdivende yardımcı oldular. Orası tarihi bir yer ama siz neden bizler için rampa yapmıyorsunuz. Gelsem siz de yardımcı olur musunuz. Alt tarafı 40 basamakmış" dedim. Ve çok kaba bir yanıt aldım. "Orası Rumelihisarı biz yardımcı olamayız." Duyduklarıma inanamıyordum. Sadece ve sadece özel durumum nedeniyle dışlanıyordum, insane yerine konulmuyordum. Böylesi duyarsız biriyle tartışmanın anlamı yoktu. Zaten bir sürü engeli aşıp gitmeye çalışacaktım. Daha bilgi aşamasında engellenmiştim. Konser bir yardım amacıyla yapılıyordu, ama bana merdiven engeli konuluyordu. İlginç, dramatik bir çelişki Hem de 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde hüzünle gülümsüyorum bu aldatmacaya.
DUYARLIOLMAYADAVET İkinci olay kurumumuzla ilgilenen bir gönüllü Mustafa adlı belgeseli izlememiz için billet sağlamış bizlere. Maltepe Carrefour'daki sinema salonlarından birinde izleyecektik. Beşiktaş Belediyesi'nin sağladığı engelli otobüsüyle sevinçle güle oynaya gittik. Ama salonun kapısında dudaklarımdaki gülüş dondu. 8-10 basamak da olsa dik ve dar bir merdiven vardır. Akülü sandalyemle gitmiştim. Sadece sandalyeyi çıkartmak bile güçtü. Hem ben üzerindeyken kesinlikle olanaksızdı. Bütün arkadaşlar çok üzüldü. "Siz izleyin ben buralarda oyalanır, beklerim" dedim. Gönüllü hanım "Hayır, sen üzülme hepinizi çıkaracağız" yanıtı verdi. Birkaç görevli çağırıp önce bizi sonra sandalyelerimizi çıkartıp oturttular. O anlar anlatılamaz yaşamak gerekir. Merdiven yerine sadece rampa yapılabilirdi. O zaman herkes inip çıkabilir. Oysa tek basamak merdiven bile büyük engel bizlere. Her alanda yok sayılıyoruz, düşünülmüyoruz. "Evlerinize kapanmayın, dışarı çıkın, yaşama katılın" söylemleri çok kolay. Hadi ben kendi gücümle ve kaldığım kurumun olanaklarıyla bazı engelleri aşıyorum. Ama büyük çoğunluk daha evinin kapısında engelleniyor ve aşamıyor. Engellinin ve ailesinin psikolojisi bozuluyor. Hayata küsüyorlar. Not: Çevrenizde tekerlekli sandalye ihtiyacı olanlar varsa bildirin. Altunizade Kulübü, Erol Ayvacıklı (0216 326 41 66) Sandalyeler ücretsiz verilecektir. Türkan Sabancı Okulu'nda görme engelli çocuklar için istenirse yatılı okuyabilecekler. (0216 310 49 12) Veysel Vardal Görme Engelliler İlköğretim Okulu Sarıyer (0212 201 12 92) Haydi hep beraber engelli insanlarımızın engellerini ortadan kaldıralım. Bu arada kelimeyi telaffuz etmek istememe rağmen Türk Tabipler Birliği'nin resmi sitesinde 3 Aralık Dünya Özürlüler Günü olarak geçiyor. Lütfen bu konuda sözleri duyarlılığa davet ediyorum. Özürlü yoktur, engelli vardır.