Çevremizde yalnız yaşayanların sayısı hızla artıyor. Kimi gönüllü, kimi zorunlu olarak seçiyor bu yaşam biçimini. Yalnız kalmak istediğimiz anlar olmamış değildir, ama sürekli yalnız olma duygusu ne kadar ürpertici değil mi? Kalabalıklar arasında yalnız kaldığımız, yalnız olduğumuz anlarda kalabalığı yakaladığımız anlar çok olmuştur. Bu duygu hepimizi rahatsız etmiştir zaman zaman. Nadir yalnızlıkİşten yorgun, argın eve döndüğünüzde sizi karşılayacak kimsenin olmaması halidir yalnızlık. Sevgiyi ararken boşa geçip ziyan olmuş zamandır, aşksızlıktır yalnızlık. Çoğul özlemler biriktirmektir. Umudu karanlık bir köşede bırakma sürecidir. Kimi zaman ilaç, kimi zaman zehir, yalnızlık yorucudur, sıkıcıdır. Bomboş bir tiyatrodur yalnızlık, tek kişilik bir oyundur ve perdeyi hep yalnız kapatmaktır. Sessizlik, suskunluktur. Yalnızlık düşünmek, özlemek, hissetmek, istemek sadece sen demek kendinle olmak demektir. Varlığıyla tedirgin placeCityeden mahçup bir arkadaştır. Bazen arayışlarda mola vermektir. Çoğunlukla tercihtir. Var olmanın gerçeğidir. Her birey yalnız doğar, yalnız ölür. Yalnızlık aslında kaderimizdir. Acıyı örtünmek, dünyayı yok saymaktır. Dışarıda akan hayatın bir ucuna tutunamamak, kendi boş evrenimizin ortasında asılı kalmaktır. Bazen özgürlüktür, bazen hüzün, kendimizle yüzleştiğimiz andır. İnsanın kendine attığı bir adımdır, içinde kayboluşların yer aldığı, kayboldukça daha iyi kavradığıKendisiyle yüzleşme zamanıdır, ihtiyaçtır. Huzur bulduğumuz en güzel anlardır. Sırdaştır yalnızlık. Bir tek seni tek etmeyendir. Mutluluk, huzurdur. İçimizdeki çocukla teke tek maç yapmaktır. Yalnızlık üşümedir. Yanında sandığın kişinin ruhen çok uzaklarda olmasıdır. Yalnızlık yanında kimsenin olmaması değil, yalnızlığını söyleyecek kimsenin olmamasıdır. Tek başına olmaktır. Yalnızlık bütün kelimeleri içine alır fakat kendi dışarda kalır Yalnızlık belki de hiç bir yere sığamamaktır.