Bülent Akarcalı.
Özal döneminin Sağlık Bakanı.
AK Parti Çankaya Belediye Başkan adayı.
Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanı'nı telefonla arayap sordu:
"Sayın Bakan, varsayalım ki ben seçimi kazandım. Çankaya Belediye Başkanı'yım. Çankaya'daki bütün okulların spor tesisleri ve bahçelerinin bakım ve onarımına talibim. Siz hiçbir masraf yapmayacaksınız. Her şeyi belediyemiz gerçekleştirecek. Çocuklarımız daha güzel bahçelerde gezip, daha iyi aletlerle spor yapacak. Bunun karşılığında, okulların kapalı olduğu gün ve saatlerde bahçe ve tesislerin Çankaya halkına açılmasını istiyorum. Razı mısınız?"
Çelik, "Tamam" dedi, "Anlaştık."


Akarcalı Türkiye'de "sigara yasağı"nı getirmesiyle bilinir.
Ama o "projeci" bir siyaset adamı.
Belediye Başkanlığı'na aday olunca, projelerini Çankaya özelinde somutlaştırmış.
Dün ziyaretimize geldi ve hızla anlatmaya başladı.
Pazar yerlerinin haftanın 7 günü farklı amaçlar için kullanılmasından, işsizlere meslek edindirme kurslarına, 24 saat görev yapacak acil çağrı merkezinden, şeffaf belediyeciliğe kadar.
Projelerin başlıklar halinde anlatımı bile yaklaşık 1 saat sürdü.
Yani Akarcalı, adaylığı ilan edildikten sonra oldukça mesafe kat etmiş durumda.


Buna karşılık CHP'nin adayı hala açıklanmadı.
CHP Çankaya'yı "kale" olarak görüp ağırdan alır veya "zayıf" bir aday çıkarırsa hata yapar.
Çünkü Akarcalı "Ben ne sağcıyım, ne solcu" diyen bir siyasetçi.
Hemen her kesime hitap ediyor. Özellikle de Çankaya'nın "aydın" insanlarını etkileyebilir.
Olaya "AKP-CHP çekişmesi" gibi bakmak yanıltıcı olur.
Bu kez aday ve proje bazında değerlendirme yapılacak gibi görünüyor.


Akarcalı, CHP'nin 3 dönemdir kendi Başkanlarından memnun olmadığı için sürekli aday değiştirdiğine dikkat çekiyor ve bunu "kırılma noktası" olarak görüyor.
Ayrıca Çankaya Belediyesi"nde "Başkan"ları çalışamaz hale getiren "kadrolaşma" sorununa dikkat çekiyor.
Çankaya'nın merkezi caddelerinin kokoreççiler tarafından işgal edilip kokutulmasından tutun da, köpeklerin sürüler halinde sokaklarda dolaşıp korku salmasına kadar birçok sıkıntıya dikkat çekip, "Ben temiz, farkı fark edilecek bir Çankaya oluşturacağım" diyor.


Çankaya"nın Büyükşehir Belediyesi ile çekişmesi yüzünden gerekli desteği alamadığı yönündeki eleştirileri hatırlatıyoruz.
"Hiç ilgisi yok. Çankaya Belediyesi'nin 300 milyon liralık bütçesi var. Bu bütçeden daha az parası olan Keçiören nasıl çalışıyor?" diye soruyor.


Özetlemek gerekirse;
CHP'nin elini çabuk tutması lazım.
Çünkü Akarcalı kampanyaya hızlı başladı. Her gün gazeteleri, televizyonları ziyaret edip projelerini anlatıyor.
Ne demişler:
Erken kalkan, yol alır.