Bir oyuncunun oyundan ihraç edilme, kartla cezalandırılma kuralları açıkça yazıyor. FİFA yönetmeliklerinde; "saldırgan, hakaret edici veya küfürlü bir şekilde konuşursa veya baş ve el kol hareketleri yaparsa!" Hakemlerin dikkat etmesi gereken kurallar arasında şu da var; "Topsuz alanda oyuncunun agresif davranışları..." Devam edelim; "Top oynanıp uzaklaştıktan sonra meydana gelen kusurlu hareketler." Sivasspor-Galatasaray maçında hakemlerin yorumuna göre bunların hepsi oldu neredeyse. Buzun üzerinde kayıp yere düşen futbolcunun yaptığı hareketi bir 'ihlal!' gerekçesi sayıp Ümit Karan'ı oyun dışı bıraktılar.
Yukarıdaki cümlelere tekrar dönmeyelim.
Ve şu hep tekrarladığım örneği vererek sürdüreyim yazımı; "Metin Oktay'a sormuşlar; "Kaptan sana atılan tekmeler hiç dönüp bakmıyorsun bile. Neredeyse ayağın kırılacak!" Taçsız Kral yanıtlamış; "E şimdi dönüp bakarım tanıdık çıkar ben utanırım o arkadaş utanır. Olmaz böyle!" Bu sözler gönderimize çekilmiş bayrak gibidir. Biraz tevekkül, biraz ağırbaşlılık... Beklediğim budur futbolculardan. (Aaah biz günde kaç kez o buzun üzerine itiliyor ve sessiz kalıyoruz bir bilseler...)
Hakem mi? Sadece "Oyunu durdurup kart göstermediği ve kart sonrası oyunu hava atışıyla başlatmadığı için; maçın tekrarını gerektirmeyecek kural hatası" yaptığı işlenebilir onun için gözlemci raporuna... Nitekim karar bu yönde çıktı...
Peki Ümit Karan fena söz -küfür- etmiş midir? Ahmet Çakar'ın o müthiş iddiası çok yerinde bence; "Hakem ve futbolcu; ikisinden biri yalan söylüyor!"