Hayattan da, çevremizdekilerden de ne kadar az şey beklersek o kadar mutluyuz... Bizden beklentisi olanlara da bunu anlatamayız ama anlatmaya çalışmalıyız hoşlarına gitse de gitmese de... Hayatımıza kattıklarıyla huzuru getiren bir sevgili, minik başarılarımız ardından gelen sevinçlerimiz, vakit geçirmekten hoşnut olduğumuz dostlarımız, bizim için her şeyi yapabilecek bir ailemiz varsa beklentilerimizi minimum düzeyde tutmalı ve şükretmeliyiz. Çünkü bunlara ulaşamayan nice insan var. Ses getiren ama yürek burkan hikayelere kahraman olmaktansa kendi hikayemizin kahramanı olarak yetinmekte fayda var. Hayat beklentiler üzerine kurulu değil midir zaten? Hiç bitmeyen beklentiler, elindekinden fazlasını istemek, yetinmeyi bilmemektir... İnsanın sonu... Beklentilerle ilişkileri çirkinleştirmek, insanları olduğu gibi kabullenmemek... Bu beklentilerin sonu hüsrandır. Mutsuzluğun nedeni çok şey beklemektir hayattan bence... Ondan fazlasını istemek için fazlasını vermek gerekmez mi? Tabii bekliyorsan eğer...
SADECEMUTSUZLUKGETİRİR Ne kadar beklenti, o kadar hayal kırıklığıdır. Tıpkı Leo Buscaglia'nın söylediği gibi... "Beklentiler sadece mutsuzluk getiriyor." Geçen gün okuduğum bir haberde; "mutlu evlilik sırrı= Az beklenti" diyordu. Mutlu evliliğin sırrı; beklentilerinizi düşük tutmak, eşinden çok şey beklememek, diğer bir yol iletişim, hoşgörü ve affetmeye hazır olmaktan geçiyormuş... "Bir şey beklemeyin" diye öğretilerin önündeki mesaj aslında "Amacın olsun ancak hiçbir şeye olduğundan fazla anlam yükleme ve çaba harcama" denmek istenir. Hedef belirleyin ancak ona sıkıca yapışmayın ki, diğer olasılık pencerelerini de kapatmamış olursunuz. Yani siz kendiniz olun, kendi yolunuzda akın, yaşadığımız dünyada her su kaynağınızın akmasına uygun bir zemin ve suyun denize ulaşmasına olanak vardır. Su yolunu bulur.
AŞIRIBEKLENTİSİOLANLARA Gazeteye verilmiş bir ilanda bekar bayan, erkek arkadaş arıyor. Yaş, ırk vs. önemli değil. Ben güzel ve eğlenceli bir bayanım. Çok mutlu edebilirim. Her akşam seni eve döndüğünde kapıda beklerim, birlikte uzun yürüyüşlere çıkarız, kampa, balık avlamaya ya da ormanda ava gideriz. Soğuk kış gecelerinde ateşin önünde seninle uzanır ve çok eğlenebiliriz. Bana mum ışığında elinle yemek yedirebilirsin, hoşlandığım yerlerimi okşarsan sana karşılığını fazlasıyla veririm. Lütfen 5552527'yi ara ve Daisy'i iste. Numara bir hayvanseverler derneğine aitti. Daisy de 8 haftalık bir Labrador cinsi köpek yavrusuydu. Ve Daisy'i 2 gün içerisinde tam 6 bin 430 kişi aramıştı. İşte insanoğlunun beklentileri Bazen trajidelere, bazen de komedilere dönüşebiliyor.