Türkiye'de insanları en çok etkileyen spor kuşkusuz futboldur. Hatta dünyada da Hemen herkesin az çok ilgisi ve bilgisi vardır ve önemli bir çoğunluğun yaşam tarzı haline gelmiştir. Takım tutar, maçlara giderler.
Veya televizyondan izlerler.
Her kentin, her ilçenin, hatta beldelerin bile en az bir stadyumu var.
Futbol önemli bütçelere sahiptir. Dünyada yıllık 200 milyar doları aşan bir endüstri olduğu belirtiliyor. Ülkemizde de 3 milyar doları buluyor.
Yani sporun dışına taşmıştır. Etkisi düşündüğümüzden daha büyüktür.
***
Futbol takımlarının uluslararası arenalarda aldığı başarılar, ülkenin tanıtımı için çok önemli katkılar sağlıyor. Takım sempati kazanmışsa bunu ülkesiyle bütünleştirebiliyorlar.
Bedava sempati elde ediyorsunuz.
Futbolun çocuk eğitimine etkisi çok daha önemlidir. Pek çok erkek çocuğun isminin esin kaynağı futbolculardır. Erkek olsun, kız olsun çocukların büyük çoğunluğu bir takımı tutar. Futbolcularına sempati duyar. Onların konuşmalarından, davranışlarından, imajlarından etkilenirler.
Örnek alırlar. Futbolcular, çocukların en kolay etkilendikleri örneklerdir. Bu yüzden onların duruşu çok önemlidir. İyi bir örnek olabilmeleri için, önce futbolcuların eğitimli olmaları gerekiyor.
Yeterince eğitimliler mi? Maalesef hayır.
Çünkü 12-13 yaşına geldiklerinde ya futbolu, ya da okulu tercih etmek zorunda kalıyorlar. İkisi birden yürümüyor. Ama böyle gitmemelidir.
Nitekim futbolumuzun en deneyimli iki hocası Fatih Terim ve Mustafa Denizli son zamanlarda futbolcu eğitiminden fazlaca söz eder oldular. Çünkü eğitimsizliğin sahalarda da dezavantaj oluşturduğunu en iyi onlar yaşıyor.
***
Milli Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik de bu olumlu çıkışlara, Futbol Federasyonu'yla işbirliği anlaşması imzalayarak katıldı. Amaç 15 milyon ilk ve ortaöğretim öğrencisi arasında futbol bilincini yaymak.
Çelik, "Biz sadece futbolun heyecanını duyan değil, enerjisini de içinde yaşayan bir gençlik istiyoruz" derken, "Sadece seyretme, oyna" mesajını veriyor.
Bundan 20-30 yıl önce futbolun okullarda yasak olduğu hatırlanırsa, gelinen bu noktanın önemi daha iyi anlaşılacaktır.
Bu projeye göre tabi ki, öğrenciler beden eğitimi derslerinde futbol oynamayacak.
Çünkü bu dersler formeldir. Not için yapılır. Ama okul dışı futbol aktivitelerinin artacağı da bir gerçektir.
MEB'in mevcut olan 11 bin 577 çok amaçlı salonu yetersizdi. Artık TFF'nin sahaları da öğrencilerin hizmetine verilecek.
Bunlar gelecekte eğitimli futbolcular yetişmesi için güzel adımlardır.
***
Kulüplerimiz de taşın altına elini koymalıdır.
Altyapılarında yüzlerce minik futbolcu barındırıyorlar. Bu çocuklar "Ya okul, ya futbol" yol ayrımına geldiklerinde, kendi bünyelerinde, özel okullarla işbirliği yaparak, lise eğitimi verebilirler.
Unutulmasın ki futbolcular çocukların idolü, ülkenin kültür elçileridir. Futbol ise endüstridir. Eğitimsiz olmaz.