Radyonun içinde insanların saklandığını sanan bebelerdik daha. Tek kişi olsalar neyse, bazen kalabalık halde konuşur, anlatırlar, biz de; onca insanın küçümen bir yere nasıl sığabildiğini düşünen saftirikler olurduk.
Radyo gerçeğini biraz olsun kavrayıp "gerçek dinleyici" olmamız ilk mektep sonlarına denk gelir. Arap Bacı'lı Uğurlugil Ailesi'ne tutuluş, Arkası Yarın'da Alkatraz Kuşçusu'na zamklanış, Metin Oktay'lı, Can Bartu'lu maçlara Halit Kıvanç anlatımlarıyla heyecan yapış ve nihayet Çarşamba öğlen saatleri gelsin de dinleyelim diye, görünmez iplerle çektiğimiz Orhan Boran ve Yuki.
EKMEK MUSAF ÇARPSIN!
Yuki'nin tavşanla sincap arası bir yaratık olduğu, insan gibi konuşmayı babası ya da sahibi Orhan Boran'dan öğrendiğine Ekmek Mushaf üzerine yemin edecek kadar inançlıydık. O, yani Yuki gerçekten de vardı, yaşıyor, düşünüyor, program boyu didişiyordu yanlış gördüğü her şeyle.
Arkadaşları ne kadar da mahalle arkadaşlarımıza benzerdi. İsimler tutmuyordu ama bizim mahallelerde de en azından birer tane Tombik Can, Şişko Nuri, Salça Stelyo vardı.
BREZİLYA CANGILI
Sonra dergisini çıkardılar Yuki'nin. 72 çeşit yeteneğin 1 numaralı adamı Altan Erbulak (toprağına yıldızlar yağsın) çizmişti merakla biriktirdiğimiz Yuki'nin şekli şemalını. Brezilya ormanlarında yaşayan, nesli tükenmiş bir aileden gelen, tavşankulaklı, sincap kuyruklu, kazma dişli, karamuk gözlü bir yaratıktı o.
Orhan Boran'a sormuşlardı bir gün: - Devamlı birliktesiniz.
Peki program dışında nasıldır Yuki'nin huyu, suyu, ahlakı?..
Şöyle demişti Orhan Boran.
- İşi gücü benimle cebelleşmektir. Alay etsin, dalga geçsin, harcasın beni, tek arzusu budur.
Spor-Toto oynamak için yanar tutuşur. Ama oynayamaz. Çünkü resmi veya hükmi şahsiyeti yoktur.
Karımla aramda üçüncü bir şahıs gibi yaşıyor.
İTİRAF
Ben programlarımı yaptıktan, banda aldırdıktan sonra karımla birlikte, radyoda dinlerim. Birçok yerleri unutmuş olurum. Yuki anlatmaya başlayınca hatırlar "Bak hele, neler de söylüyor?" diye gerçekten bir başkası gibi onu hayretle dinleriz.
Kendi kendime itiraftan kaçındığım şeyleri ona söylettiğimi psikolog arkadaşlarım anlatıyor. Yuki, hayvandır, erkektir ve hayvanlığından memnundur. Rüyalarımda bile onu görüyorum.
ERİK AĞAÇLARI
Bu usta sunucu gibi biz de rüyalarımızda Yuki gördük yıllarca. Evimize okulumuza geldiğini, ona dokunduğumuzu, öpüp sevdiğimizi, birlikte dondurma yiyip, erik ağaçlarına tırmandığımızı hayal edip durduk.
Sonra büyüdük.
Yuki'nin sanal bir kahraman olduğunu, radyodan gelen sesin teknisyen Kamil Acım tarafından hazırlanan, teyp bandının arasından geçtiği rulmanın üzerine göbek geçirmekle becerilen bir kayıt oyunu olduğunu okuyup anlayacak çağlara eriştik. O sesin orijinalinin de bizzat Orhan Boran'a ait olduğu ortaya çıkınca hayal kırıklığımız kocamanlaştı.