Karnında bir çift sözü varmış haldan bilene Kirvesi değilsem de abisi sayılırım. O zaman hallarını aynen yazıyorum Hakan'ın.
Kim mi? Hakan mı kim? Hakan bizim Hakan canım. Hani yazmayı sevda bellemiş kelaynak nadiri gazeteci azınlık kaldı ya, o üç beşten biri yani. Hani Takvim'in baş köşesinden, manşeti, sürmanşeti, sayfa 1 etek haberinden tut da spora, magazine, sağlığa, Saklambaç'a ha pasa iş yetiştiren bir adam vardı. Hani sayfa tasarrufu sırasında kalemi
"tehcir" oldu, Fotomaç mıntıkasına ya, o işte.
YILDIZLI SEMALAR 30 yıl yavuklusuna
"gık" edememiş bir suskun sevda silahşörüne doktor lazım arkadaş. Hem sıradan da değil, yıldız bir hekim olmalı ki
"korkmasın" bakışlarından. Keser dönsün sap dönsün sonunda hesap dönsün kavuşsun aşık maşuğuna heey. Yıldızlı semalardaki haşmet ne güzel şey.
Bu yazıyı okumak için dekoder lazım biliyorum.
"Ne mırmır ediyor bu sakallı şişko?" diyosunuz. Eeee ara sıra olur böyle. İçerlek yazılarda içimizden birinin iç dünyası üzerine yazıyorsak içi bizi yakar dışı sizi zorlar satırların.
DÜNYA YAMAN HALLERI Zaten muhabbetimden memnun değilseniz gidin onu izleyin. Hakan şimdi de en eski marifetlerinden birine döndü çünkü. Sahneye attı yeniden kendini. Tekil başına anlatılarla anlatıyor karnındaki ağrıyı. Babasına mektup yazan bir oğul olarak oturuyor masası başına.
Sen varken iyiydi ama tesellim şu aslan babam. Benim için tez dünyanın şu halleri için tam zamanında gittin. Zaten kalaydın da bu hallere hallenip yine durmaz göçerdin bu puşt iklimlerden diyor. Yazarmış gibi yapıp ağzından pare pare döküyor hissiyatını. 19 Aralık Perşembe günü İzmit Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde bizim yeğenler seyretmiş. 2.5 saat tutmuşlar sahnede Hakan'ı. Millette zaman Hakan'da hikaye bol. Kalben dinleyen olsun kalbini açar sözcük sözcük bizim deli oğlan. Mesela der ki; "
Biz halk olaraktan Zeki Müren dinlerdik, Ajdar'a nasıl geldik tüüüh..." Sonra ola ki birileri çıkar da: "
Bu şimdi yav?" diye katakofti yaparsa diye nanikleri de var cebinde. Onlara diyecek ki: "
Benim yolum yol değil. Üzerim sizi ey ihvanlar".