Madem ki tüm kanallarda efsaneler, mucizeler prim yapan programlarla dolup taşıyor buradan bir adres vereyim o dostlara. Gidip Bayraklı Baba Türbesi' ni mutlaka görüp çeksinler. Bakın nasıl bir öyküsü var Gelibolu'daki Bayraklı Baba Türbesi' nin. Gelibolu Belediyesi yayınlarında, "popüler bir yatır" olarak sunulan Bayraklı Baba' nın akıllara durgunluk verecek kahramanlık öyküsü şöyle anlatılıyor:

BAYRAK NAMUSTUR
Asıl adı Karacabey olan
Bayraklı Baba, Yıldırım Beyazıt döneminde Osmanlı Ordusu'nun sancaktarlarındandır. Bir savaş anında Karacabey elinde bayrağı olduğu halde dövüşmektedir. Ancak düşman çok kalabalıktır. Osmanlı kuvvetlerinin çevresi sarılmıştır. Karacabey'in tüm arkadaşları şehit düşmüştür . Kendisi de ya şahadete erecek ya da bayrağını düşmana teslim edip, esir düşecektir. Milletin ve ordunun namusu, şerefi sayılan bayrağı teslim etmemek için aklına gelen son çareyi gerçekleştirir. Bayrağı parçalara ayırarak yutar.

YALAN SÖYLÜYORSUN
Daha sonra da en yüksek mertebeye ulaşmak; şehit olmak için düşmanın üstüne atılarak savaşa devam eder. Ancak o sırada takviye kuvvetler gelerek düşmanı püskürtür. Komutanlar ve arkadaşları sancağı ne yaptığını sorunca, durumu anlatır. Hepsi onun çok dürüst biri olduğunu bilmelerine rağmen bu hikayeye inanmak istemezler.
Karacabey bunu görünce çok üzülür. Sonra ani bir hareketle hançerine davranır. Karnını yarar. Ve akan kanlara bulanmış bir şekilde karnından sancak parçaları çıkar . Ancak artık ayakta zor durmaktadır. Son bir gayretle salavat getirip vasiyetini söyler. Der ki: "Benim mezarımı buraya kazın. Ve kabrimi bayraksız bırakmayın."
Sözlerini bitirir bitirmez yaşamını yitiren bu kahraman askerin adı o günden sonra Bayraklı Baba olarak anılır. Ve vasiyeti gereği her duaya giden, her dileği tutan, bir bayrak götürür asar türbeye.