"
Gitmeyen tazminat ödesin!" diyecek halimiz yok. Altını çizmek istediğim yalnızca şu; Memleketin öyle köşeleri, bölgeleri var ki adının anılması için ya bir felaket ya bir olağanüstülük olması lazım. İşte Arpaçay da bu türden bir yer.
Şimdi gelelim sadede. Arpaçay'ı bilmeyen orada olup bitenden, yolundan, suyundan, ışığından okulundan haberdar olur mu? Mesela sağlık ordumuzun adsız neferleri olan bir grup genç doktorun görev yaparken nelerle uğraşıp nelerle karşılaştığını bilen duyan olur mu?
ARPAÇAY Bu feryat mektubu geleli çok oldu. Ama değişen bir şey yok. Neler mi değişmedi. Okuduklarınızın hiç biri. Buyurun; "Sevgili abim. Kars Arpaçay'dan selamlar... Bu ilçede görev yapan bir hekimim. İlçede hastane yok. Nüfusumuz köylerle birlikte 26 bin 500. Buraların sağlık sorunları ile Arpaçay merkez sağlık ocağı ve bizlere bağlı diğer köy sağlık ocakları ilgileniyor...
Toplam 4 doktoruz. Birimiz grup başkanı olarak resmi işlemlere (yeşil kart, yazışmalar gibi) bakarken benimle birlikte diğer doktor hem poliklinik, hem acil, hem nöbetçi hem de adli hekimliğini yapmaktayız...
RESMİYET YOK Normal sağlık ocaklarında genel olarak saat sabah 09.00, akşam 16.00 olarak mesai yapılırken bizler için durum farklı... Zira bizlerin nöbeti de var... 2 doktor olarak 2 günde bir nöbetçiyiz... Sabah 08.00, ertesi akşam 17.30. Yani 2 günde toplam 33.5 saat sürekli mesai içindeyiz...
Günde hafta sonları da dahil 17-18 saat görevliyiz... Hastane olmadığı için nöbetleri biz tutuyoruz. Ama sağlık ocağı olduğumuz için de nöbet olayı resmiyette yok... Yani nöbetlerden dolayı maaş alamıyoruz... Günde ortalama 150'ye yakın resmi, gayri resmi (parası olmayan, resmi güvencesi olmayan, fiş kestiremeyen) hasta bakıyoruz..
Gecemiz, gündüzümüz, sosyal yaşantımız yok... İlçe dışına dahi izinle çıkabiliyorum.
DEFALARCA Gezmeye dahi vaktim yok. Ya nöbetçiyim ya da bulabildiğim vakitte uyuyor oluyorum. Tabii ona uyku denilirse. Uykunuzda ya da nöbetçi olmadığınız zamanlar dahi hasta geliyor. Küçük yer olduğu için hatır gönülle hasta bakıyoruz, uykumuz da defalarca bölünüyor....
İnsanların sevgisi saygısı ve Allah sizden razı olsunlar ile mutlu oluyorsak da yorgunluktan ayakta durmakta zorlanıyoruz. Dinlenemeden yeni mesaiye başlıyoruz. Nöbetçi olmadığımız zamanlarda diğer doktor meşgul olduğu için adli olaylara da baktığımız oluyor. Adli hekim olmadığım halde adli raporlar ve malumunuz otopsileri biz yapıyoruz....
DONUYORDUM Doktor olarak kullanmış olduğum cep telefonuma gelen fatura geçen ay 230 milyon oldu... Öğretmen evinde kalıyorum... 4 kişilik odada 180 milyon aylık ödüyorum. Burada 9 ay kar kış. 5 aydır doktorum, bunun 4 ayı kara kış içinde geçti. Kimi zaman tipi altında hastama yetişmek için yaya olarak giderken donma tehlikesi de geçirdim, kayarak ters dönen araçta ölümden de döndüm..."