Baharın habercileri yavaşça yaklaşırken, kış aylarında alınan kiloları vermek için her yıl olduğu gibi bu yılda insanları bir zayıflama telaşı sarmış durumdadır. İnsanlar, kilolarından hızla kurtulabilmek için haftada 45 kilo verdiren, farklı seçenekler içeren, çok düşük kalorili, çoğu besin öğelerini yetersiz içeren diyetlere yani şok diye tabir edilen diyetlere yönelmektedir. Fakat burada önemli olan, tartıda kaç kilo olunduğu mudur, yoksa olunması gereken ağırlıkta, sağlıklı yağ yüzdesine sahip bir vücuda sahip olmak mıdır?
KAN ŞEKERİNE DİKKAT!
Haftada 45 kilo verdirmeyi vadeden şok diyetler, son derece düşük kalorilidirler ve vücudumuzun ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzaktırlar. En önemlisi, bu tür diyetlerle yağlar kaybedilmez, su ve kas kayıpları gözlenir. Vücut ihtiyacı olan enerjiyi, bu tür diyetlerle karşılayamaz ve enerjiyi sağlamak için kas proteinlerini ve karaciğerde bulunan bir tür şekeri (glikojen) kullanmaya başlar. Gün boyunca aç kalan bir insanda kan şekeri düşer, halsizlik, güçsüzlük, yorgunluk ve baygınlık gözlenir, iş verimi, anlama ve öğrenme kabiliyetinde düşme gözlenir, baş ağrıları oluşur. Bütün bu olumsuzlara rağmen, sonuçta kaybedilen yağ değil, su ve kas olur. Bir gram kas kaybedildiğinde, yaklaşık 2,7 gram da su kaybedilir. Dolayısıyla tartıda görülen kayıplar aldatıcıdır. Doğru kilo kaybı vücut yağ dokusundaki azalma ile olur. Bazal metabolik hız vücudumuzdaki yağ ve yağsız doku ile orantılıdır.
YAĞLANMA ARTAR
Bu da yağsız doku kitlesinin yani kas ağırlığının korunması hatta artırılmasına bağlıdır. Vücutta ne kadar fazla kas varsa, metabolik hız da o kadar yüksek, yani yağ yakma yeteneği o kadar iyi demektir. Öte yandan, vücuttaki kas kütlesi azaldıkça yağları yakma güçleşir. Karında, bel çevresinde, üst bacaklardaki yağlanma, gün geçtikçe artar.
* * *
Metabolizmayı yavaşlatır
Şok diyetlerin diğer bir olumsuz etkisi metabolizmayı yavaşlatmasıdır. Bu tür diyetler ile yağ dokusundan çok kas dokusu kaybedildiği için metabolizma yavaşlar. Bir miktar kilo verilmiş olsa da bunlar ilk fırsatta geri alınır. Hatta kişi daha az veya eskisi kadar bile yese kilo almaya devam eder. Daha sonra yapılan diyetlerde kilo vermek zorlaşır. Diyet yapılırken sonuca hemen ulaşılmak istenir, ancak seneler süren yanlış beslenme alışkanlıkları nedeniyle bozulan metabolizmanın bir veya iki ay gibi kısa sürede düzelmesinin imkansız olduğu kabul edilmelidir.
Egzersiz yapın!
Diyet programı mutlaka fiziksel aktiviteyi artırmakla veya egzersiz ile desteklenmelidir. Egzersize başlayınca vücut ağırlığı hemen azalmaz. Çünkü egzersizle başlangıçta kas hacmi olmak üzere yağsız vücut kitlesi artar. Ama vücut hızla daralır ve dokusu sıkılaşır. Artan kas kütlesiyle birlikte metabolizma hızlanır ve yağlar kalıcı olarak yakılmaya başlar. Böylece sağlıklı ve gerçek bir zayıflama başlar. Yapılacak sporun sıklığı, tipi, aktivitenin hızı, şiddeti, süresi ve tekrar sayısı önemlidir.