Kötü gerçekleri gizlemek bu gerçeklerin kötü olmasını önlemez. Şöyle de diyebiliriz: Kötü gerçek gizlenince iyiye dönmez. Ekonomik krizin boyutlarının ne olduğu ve ne olabileceği konusunda da gerçekleri gizlemek o krizin etkisini azaltmaz. Kötü gerçekten kurtulmanın yolu, bunun için önlem almak, çalışmaktır. Ama körü körüne çaba sarf etmek de anlamsızdır. İyi zamanlarda bir şekilde iş yapıp biraz zengin olan, iş yapan kişiler genelde her şeyi bildiklerini düşünürler. Onlara göre her şeyi en iyi kendileri bilirler. Uzmanlar gereksiz cahillerdir ve daima engel çıkarmaya çalışırlar. İşte böyle kişiler bir süre sonra, genellikle de ekonomide sıkıntı olunca batıp giderler. Batarlarken de kendilerini uyaran uzmanları suçlarlar. İşlerin kötü olmasını, uzmanların işlerin kötü olabileceğini söylemelerine bağlarlar. Sanki uzman 'Bir işten zarar edersin' demese zarar etmeyecek. Sanki uzman 'Ekonomik kriz olabilir' demese kriz olmayacak. 'Büyümeden taviz vermeyiz' diyenler büyümenin zaten düşeceğini söyleyenlere kızıyorlardı. TÜİK açıkladı. Üçüncü çeyrekte büyüme yüzde 0.5 oldu. 9 aylık büyüme ise yüzde 3. Ekim ve Kasım aylarında üretimde düşüş oldu. Aralık ayında da küçülme olacak. Dolayısıyla 2008 büyümesi yüzde 3'ün altında kalacak. 2009'da yüzde 4 büyüme mümkün değil. TÜİK'in verilerine göre, kentsel yerlerde işsizlik oranı yüzde 12.3'e yükseldi. Tarım dışındaki işsizlik oranı ise yüzde 13.3. Bunlara, umudunu yitirdiği için iş aramayanlar dahil değil. Çalışmaktansa belediyenin, valiliğin verdiği sadakalarla yaşamayı tercih ettiği için iş aramayanlar dahil değil. Son aylarda üretim düştüğüne ve işten çıkarmalar olduğuna göre işsizlik yıl sonuna dek biraz daha yükselecektir. Bunlar kötü de olsa gerçek ve önceden görülüp, önlem alınmadığı için oluyor. Durumun kötü olduğunu ve kötüye gittiğini söyleyenlerin suçu yok. Önümüzdeki en büyük ve en önemli sorun, üretimin düşmesi ve işsizlik. Bunun nedeni de pazardaki daralma. Cari açıktan da, enflasyondan da önemli. İşveren üretemezken, satamazken, alacağını alamazken, salt iyilik olsun diye adam çalıştıramaz. Onun da dayanma gücünün sınırı var.