Geçen hafta, imalatçıların kullanacakları kredilere devletin garantör olmasını önerdim. Şimdi bu konu konuşuluyor. Bir kredi garanti fonu kurularak. Bir tane kredi garanti fonu şirketi var. Alman GTZ fonunun devlete hibesi ile kuruldu. GTZ'nin hibe ettiği para devlet adına Hazine tarafından kontrol edilmesi gerekirken, edilmedi. Sahipsiz kaldı. Sermayeye eklenmek istendi, sahibinin Hazine olduğu anlaşılınca eklenmedi. TOBB sermaye koydu. Şimdi o şirket TOBB'un oldu. Eski yönetim zamanında küçüklüğüne karşın başarılı bir uygulama oldu. Yeni yönetim döneminin sonuçlarını bilmiyorum. Benim bahsettiğim bir fona para koyularak garantör olunması değil. O sistem hem uzun zamanda gerçekleşebilecek bir sistem hem de krizle mücadelede etkili olma şansı az. Benim bahsettiğim kriz döneminde imalatçıların kullanacağı krediler için devletin garantör olması. Başbakan özel sektör bankalarını tehditle, kamu bankalarını devreye sokacağını açıkladı. Bunun ne demek olduğunu anlamak zor. Eğer IMF'den alınacak borcun kamu bankaları eliyle dağıtılacağını söylemek istiyorsa olabilir. Onun dışında kamu bankalarını devreye sokarak imalat sektörünün kullandığı veya kullanacağı kredilere garantör olmaktan bahsediyorsa, söylediğimiz de bu zaten. Bir önerim de bu kredilerin düşük faizli olması, piyasa faizi ile kredi faizi arasındaki farkı devletin karşılaması idi. Şimdi bu önerimin sonucunu bekliyorum.