ABD Senatosu, otomotiv sektörüne yapılacak 15 milyar dolarlık yardımı reddetti. Aslında bu red kararı pek de beklenmiyordu.
Ford'un batması ya da iflas etmesi beklenmiyor. Ama General Motors ve Chrysler, yardım yapılmazsa iflaslarını isteyeceklerini açıkladı.
Bu şirketlerin ABD ekonomisindeki yerleri küçümsenemez. 3 şirket ABD'de satış ve servis ağları ile birlikte, yaklaşık 250 bin kişiye iş sağlıyor. Yan sanayi ve diğer faaliyet alanları da dikkate alındığında, sağladıkları istihdam sayısının 4 milyonu bulduğunu belirtiyorlar.
Cumhuriyetçiler'in planı kabul etmeme nedenleri, işçi sendikasının ücretlerin önemli ölçüde düşürülmesini kabul etmemesi.
İflas etmeleri, pek çok iflasın da bunların arkasından gelmesine yol açacaktır.
Bu nedenle de herkes Senato'nun yardımı onaylayacağını düşünüyordu. Ve iyimser olmaya devam ediyordu.
Ama olanlar oldu. Kötü senaryo gerçekleşti. Önce Asya, arkasından Avrupa, gerçekleşen bu kötü senaryoyu hemen piyasalarında hissetti.
Bir taraftan borsalar düştü, bir taraftan ABD Doları Japon Yeni karşısında eridi.
Bundan sonra da kötümser havanın devam etmesi ve sertleşmesi beklenmeli.
Belki bu paket Obama'nın başkanlık koltuğuna oturmasından sonra yeniden Senato'ya sunulur ve o zaman kabul edilir. Ama o zamana kadar şirketlerin dayanması pek mümkün olmayabilir. Şirketlerin çok acele krediye ihtiyaçları var.

Bizde ne oluyor?
ABD'de en az 250 bin kişinin işsiz kalması, talebin de buna göre azalması demek. Dünya piyasasının bu ölçüde daralması demek. Bu da bizim ihracatımızın azalması demek.
Bizde ise borsa hızla yükseliyor, dolarda önemli olmamakla birlikte düşüş oluyor.
Neden acaba?
Yabancı birileri borsadaki kağıtlarını yüksek fiyattan satıp, düşük fiyattan dolar almak ve gitmek istiyor olabilir mi?
Bu oyun hep böyle oynandı.
IMF ile anlaşılacak olma olasılığı işin bahanesi!
Bu iyimserlik birilerinin büyük zararına yol açabilir. Ama bu tür oyunlarda asıl zararı ülke çekiyor. Giden bizim kaynaklarımız oluyor.
Şimdi krizin daha da derinleşeceği konusunda kimsenin tereddüdü kalmamış olmalı. Öyleyse laf kalabalığını bırakıp ciddi ve etkili önlemler alınmalı.