Kabil Havaalanı çatışmalardan dolayı kapalıydı. Ancak o sırada büyük bir şura toplanmıştı başkentte. Ülkenin her yerinden her görmüşün lideri gelecek ve barış görüşmeleri yapılacaktı. Geçici bir ateşkes ilanı vardı yani. İşte bu şura sonunda Mezar-ı Şerif kentine giden bir uçak olduğunu söylediler. Özbek temsilcileri taşıyacaktı o uçak. Elçilik mensuplarımızın yardımıyla o tayyarede ben de yer buldum kendime.
KALE-İ CENK Serüven dolu saatlerden sonra hedefime ulaştım. Özbek bölgesi kendimi memleketimde hissedeceğim kadar bize yakın bir bölgeydi. İnsanlar güler yüzlü, sıcakkanlı ve hoşsohbetti. Liderleri General Dostum'la görüşmek istediğimi söyleyince seferber olup yüksek rütbeli bir subaya ulaştılar. Dostum'un karargahı olan Kale-i Cenk'te randevu aldılar benim için. Ertesi gün sabah saatlerinde kaleye vardım ve beklemeye başladım. Sonunda General beni odasına kabul etti ve sanki 40 yıllık dost gibi kucakladı. Türkçe'si mükemmeldi.
TÜRK SUBAYI HARİKA Uzun süre sohbet ettik. Baktım ki Türkiye'ye, Türkler'e, askerimize ve Atatürk'e büyük bir hayranlığı var. Bir ara iç çekerek; "Benim ordumda Türk kurmay subayları gibi iyi yetişmiş 10 subay olsa sadece Özbekistan'ı değil tüm Afganistan'ı bağımsızlığına kavuştururuz. Bizde yürekli adam çok, yiğit çok ama nitelikli subay yok" dediğini hatırlıyorum.
KARINLARI DOYSUN Sonra kolumdan tutup avluya çıkardı beni. "Muhafız alayı için nefer seçeceğim. Sen de gel" dedi. Askeri araçlarla uzun bir yol gittik ve geniş bir alana geldik. Her yaştan binlerce silahlı sivil vardı. Ülkenin çeşitli yerlerinden hem de yürüyerek ya da katır sırtında gelmişlerdi oraya. Hepsi de muhafız olmak böylelikle doğru dürüst barınacak, doyacak bir düzene kavuşmak istiyorlardı.
KARDEŞİZ BİZ Saatler süren seçim göz kararı yapıldı. 50 kadar muhafız seçti kendine General Dostum. Sonra makam aracına davet etti beni. Mezar-ı Şerif'in tarihi yerlerine götürdü, gezdirdi. Akşam yemeğinden sonra ayrılırken yine boynuma sarılıp yanaklarımı öptü. Dedi ki, "Türkiye'ye benden ve bizden selam götür. Her zaman yanınızdayız ve biliyoruz ki her zaman yanımızdasınız. Biz kardeşiz. Hem de ebediyen kardeşiz."