Kriz bu! Koskoca Amerika'yı takmamış, dünyanın en zengin ülkesi denilen İzlanda'nın vatandaşını bir anda cümle aleme rezil kepaze etmiş, Çinli'yi almış Japon'un suratına yapıştırmışken, senin üç kuruşluk televizyon dizilerini mi es geçecek!...
Kriz rüzgarı, bizim kanalların sokağında çok sert esmeye başladı bile!...
Kanal yöneticileri dizi yapımcılarını maliyetleri yarı yarıya düşürmeleri için uyardılar...
Yoksa!.. Yoksa ne olacak? Diziler paketlenip, kanalın tozlu sayfalarına bir bir kalkacak!..
Yok yok... Bu böyle olmayacak! Kanallara yardım etmem lazım...
Yoksa olan bizim dizi hastası kayınvalideye olacak!..
Belki de artık maçlara saracak!..
İşte kanallara birkaç öneri...
Avrupa Yakası'ndaki Sütçüoğlu Muhallebi Salonu'nun süt ihtiyacını, Elveda Rumeli'deki Sütçü Ramiz karşılasın... Veya Sertaç, İbo'nun taklidini yapar, gerçek İbo'ya da yol verirsin...
Üç programı karıştırır, maliyeti yarı yarıya indiririsin...
Al Şehrazat'ı koy Yaprak Dökümü'ne, başına gelmedik dert kalmayan Ali Rıza Bey'i de sal Arka Sokaklar'a adam biraz nefes alsın...
Bakın üç dizi daha teke düştü, üstelik reytingleri de tavan yapar, tavan...
Emre Kongar ile Mehmet Barlas'ın arasına oturt Aysun'u, bakalım görüş farkı falan kalır mı aralarında?..
Erman Hoca'ya çuvalla para veriyorsun, çıkar her sabah kadın programlarına kol böreği açsın, pazı sarmasını tarif etsin... Rıdvan Hoca da ona yardım etsin...
Ne diyorsunuz! Olmaz mı? Pekala olur...