'Avrupa Yakası'nın geçtiğimiz haftaki bölümünü izlerken, 'Taşlama budur' dedim kendi kendime... Gülse Birsel, toplumun zayıf ve hatalı yönlerini çok iyi gözlemliyor ve senaryonun içine inanılmaz bir şekilde yerleştiriyor. Diziyi izlerken 'Güleriz ağlanacak halimize' kıvamına geliyor insan. İstanbul'da yaşayıp da trafikten şikayet etmeyen yoktur herhalde...Özellikle iki yaka arasındaki trafik insanı katil edebilir. Hele bir de köprüde trafik olduğu zaman...Kaçacak hiçbir yer olmaz! Denizin üzerinde önünüzdeki konvoyun açılmasını beklemekten başka hiçbir çare yoktur. İşte Gülse Birsel, dizinin yayınlanan son bölümünde bu konuyu süper işlemiş...Çünkü evi ve işi Avrupa Yakası'nda olan biri için Anadolu Yakası gerçekten de başka bir memleket. Birsel'in ikinci saptaması trafikten çok daha başarılı. Makbule'nin sürmenaj geçirmesi, toplumumuzun son yıllardaki haplanmış hali gibi... Şahika gibi konuşan gençler, birbirini dizilerdeki karakterlere benzeten teyzeler, Polat taklidi yapan Memati'yi gerçek bir insan zanneden lise öğrencileri... Ve bunların hepsini dile getiren Makbule... Güldünüz mü izerken? Vallahi ben çok güldüm. Ama bir taraftan kendimi yokladım, sürmenaja kaç var diye!