Yazmaktan bıkmadım, bıkmayacağım... Semra Hanım gündeme gelmenin bir yolunu bulduğunda ben de ekranda neden olmaması gerektiğinin sebeplerini sıralayacağım. Bu konuda inadım inat...
Bir evlilik programı ile hayatımıza giren ve uzun süre gündemi meşgul eden Semra Türk, yine bir evlilik programı ile ekranlara döndü. 'Ekranlara dönmek' genelde ünlü ve yetenekli insanlar için kullandığımız bir tabirdir. Çünkü 'sanatçı', 'televizyon programcısı', 'program sunucusu' dediğimiz insanlar belli yeteneklere sahip oldukları için beyazcamda kendilerine yer bulmayı başarmıştır. Bu yüzden bir süre ekrandan uzak kalır, sonra da dönerler... Ancak bu listeyi ne kadar uzatırsam uzatayım, Semra Türk'ün ekrana dönmesi için gerekli olan sıfatı bulamıyorum. Zaten Flash Tv'de sunmaya başladığı 'Dest-i İzdivaç' programındaki korkunç sunumuyla Semra Hanım da beni haklı çıkarıyor. Semra Hanım, programın girişinde kameranın yerini bulmaktan bile aciz. Cümleleri toparlamakta zorlanıyor ve kime neyi, nasıl sorması gerektiği hakkında hiçbir fikri yok.
Çünkü Semra Hanım, sadece magazin malzemesi... Aslında bu çarkın dişlilerine takılmış ve bir süre önce kelimenin tam anlamıyla paramparça edilip atılmış durumda. Evladını da bu çarka kaptırmış bir anne ve Semra Hanım televizyondan, medyatik olmaktan gördüğü zarara rağmen o ekrana çıkıyor. Didik didik olmuş hayatını tekrar gözler önüne seriyor. Bir de sanki kendi evladının başını bağlamayı becerebilmiş gibi başkalarının başını yakmaya çalışıyor.
Oğlu Ata'nın ölümünden sonra içim yanarak bakmıştım ekrandaki gözü yaşlı Semra Hanım'a...
Ama inanın artık üzülmüyorum onun için!