Hadi Çaman'ı da öteki dünyaya uğurladık. Yine yalnız, yine çaresiz kaldı bir sanatçımız. Tek başına bekledi ölümü... Çok az kişi destek verdi, el uzattı. Üstelik Hadi Çaman ne ilk örnekti ne de son...
Çaman'ın ölüm haberini gazeteye girince aldım. Bir gece önce ise CNBC-e'de 'Emmy Ödül Törenleri'nin tekrarını izlemiştim.
Ödül töreninin ne kadar muhteşem olduğu bir tarafa, ödül vermek üzere gelen bir isim beni çok etkilemişti.
Betty White ya da hepimizin bildiği adıyla Rose, kırmızı takımının içinde sahneye çıktı. Rose kim mi? Hani yıllarca izlediğimiz Altın Kızlar'ın saf sarışını Rose...
Hepimizin bir dönem evine konuk olmuş, o tatlı ve de oldukça yaşlı kadın, sahneye çıkar çıkmaz bütün salon ayağa kalktı.
Öyle bir saygı ve sevgi gösterildi ki ünlü oyuncuya, hayran kaldım.
Sadece çocukluğum boyunca izlediğin Betty White'ın enerjisine değil. Aralarında dünyaca ünlü oyuncuların bulunduğu Alec Baldwin, Glen Closetopluluğun duayenlerine gösterdiği saygıya... Biz belki dizi yapmayı, film çekmeyi, televizyon yayınını, ana haber hazırlamayı, yazmayı, çizmeyi, eleştirmeyi ve konuşmayı iyi öğrendik de kendi değerlerimizi, değerli insanlarımızı koruyup kollamayı öğrenemedik.
Mesela Yeşilçam'ın devlerine gereken değeri gösteremedik.
Göstermedik... Televizyon ekranı ve dizi deyince, belki de en başarılı isimdir Perran Kutman! En son ne zaman bir yerlerde izlediniz kendisini...
Teklifler gidiyordur belki, belki kendisi istemiyordur ortalarda olmak. Belki de... İşte bu kadar vefasızız bizler... Her şeyini örnek aldığımız şu Amerika'nın bir de değerlerine sahip çıkışını öğrensek, ne iyi olur değil mi?