Gecenin bir vakti telefon çalıyor, Sevi'cim hatta... Belli ki söyleyecek önemli bir şey var. Önce korkuyorum eşlerimiz yine haber peşinde yollarda. Ancak sesinin tonu farklı meğer aklına bir şey takılmış. Anlattıkça 'Vay be benim aklıma hiç gelmemişti' diyorum. Arkadaşım çok yakın bir tanıdığı duyma yetisini kaybetmiş. Yaşı bir hayli ileri olduğu için de dudak okumayı öğrenemiyormuş. Çünkü 50 yaşından sonra geçirdiği ağır bir hastalık yüzünden bu hale düşmüş. Son aylarda tek eğlencesi ise televizyonmuş. 'Televizyon' sözcüğü geçene kadar Sevi'nin beni niye aradığını anlayamamıştım. Bir anda jeton düştü, aklıma TRT 2'de yayınlanan 'Engelliler için haber bülteni' geldi. Orada hem alttan yazı geçiyor hem de el işaretleriyle anlatılıyordu haberler. Uzun bir süre önce bu bültenin engelli vatandaşlarımız tarafından dikkatlice takip edildiğini duymuştum. İşte size Sevi'nin önerdiği benim de üzerine düşündüğüm bir öneri... Efendim, yıllardır ekranlarda bir sürü program izledik. Dizilere kendimizi kaptırdık. Ancak yüz binlerce engelli vatandaşımız bu yapımların bir kısmını göremedi, duyamadı. Diyorum ki; eski diziler bir kanalda alt yazılı olarak verilse ya da yüzlerce kez yayınlanan tekrar bölümlerden bir kuşaktakine alt yazı konulsa olmaz mı? Getirisi nedir, diye düşünürsek; bir 'Allah razı olsun!' belki sizi zengin etmez ama içinizi rahatlatır.