Bu kadar görkemli bir davanın, bu kadar metruk bir hale dönüştürülmesi, neyin nesidir?
Hapishanelerin bu kadar kolay üretildiği bir ülkede, insanları yargılamak neden bu kadar zor hale getirilmiştir?
Salona alınanlar iğne deliğinden mi geçirilmiştir?
Yoksa evdeki hesap çarşıya mı uymamıştır?
Bu gördüklerimiz asrın davası mıdır? Asrın çaresizliği mi?
***
Avukatların savunma yapamayacağı bir ortam üretmek, demokrasi devrimi mi sayılmalıdır?
21. yüzyıldaki Türkiye'nin, 1980 yılındaki Türkiye'yi bile arattığı mı varsayılmalıdır yoksa?
O biçare görüntüler, bu davanın istiap haddini aştığının resmi midir?
Yoksa çaresizliğimizin Avrupa'ya taştığının resmi belgesi mi?
***
Eşsiz deneyimlerin yapıldığı bir ülkede, nasıl olur da böyle bir davanın hacmini hesaplayamazlar?
Bizim ülkemizde sadece hayallerin finalleri mi oynanır yoksa?
Tutukluların yakınlarına davanın röntgenini göstermek isterken, tutuklular için ay tutulması mı yaşanmıştır Silivri'de?
O çaresiz görüntülerde, ülkemizin güven duygusunu zedeleyen bir şeyler yok mudur?
***
Sonuna kadar gidilmesini ama apaçık gidilmesini istediğimiz bir davanın başında bunlar oluyorsa...
Sonunu tahmin edebilir miyiz?
Davaya ressam göndermiş gazeteler.
Bize dürüstlüğün resmini çizemeyenler, davanın resmini çizebilir miydi acaba?
***
Bütün bu soruların cevabını bilen varsa, lütfen sussun!
***
Burası tehlikeli bir ülke.
Düşüncelerinizin hücrelerinde arama yaparlarsa, yandınız demektir.
Ondan sonra çıkın bakalım!
Çıkabilirseniz mahkemeye!