Bir cumartesi günü, elinize gazetenizi aldığınızda beslenme dışında size hayatın farklı bir penceresini sunmak istedim. Kayıtsız şartsız sadece siz onu sevdiğiniz için size sevgi veren kaç kişi vardır?
Ya da uzun bir yolculuğun ardından evinize döndüğünüzde kucağınıza atlayıp hiçbir şeyi sorgulamadan gözlerinizin içine bakan? Uyurken uyanmanızı bekleyip gözlerinizi açtığınızda sevinen... Oldukça az değil mi? Yine oldukça yoğun bir iş gününün başlangıcında iken telefonum çaldı. Arayan bir televizyon kanalından sıcak sesli bir çalışandı, kanallarında düzenlenecek bir yarışmaya katılıp katılmayacağımı sordu.
Çok çalışmam nedeni ile öneriler konusunda seçici davranmalıydım ve kanallardaki yarışma programlarının içeriklerine dikkat etmeliydim diye düşünürken yarışmanın kimsesiz hayvanları korumak amaçlı yapıldığını açıklayınca tereddütsüz kabul ettim.
***
Çocukluğumdan beri varolan hayvan sevgim; öğrenim ve iş hayatım nedeni ile sadece başkalarının hayvanlarını sevmek şeklinde sürerken annemin ölümü ile karşılaştığım acıyı ancak böyle bir sevginin dindireceği mantığı bana MASUM'u getirdi.
Masum 10-15 günlük yürümekte bile zorluk çeken bir Beagle yavrusuydu. Hepimize neşe veren evin en katı şahsiyetini bile yumuşatan Beagle'lar gibi hiç de huysuz ve haşarı olmayan bir canlıOnu her yürümeye çıkartışım, her sevişim, her yemek yedirişim içimden olumsuz onlarca duyguyu alıp götürüyordu. Sadece onun verdiği güzel duygular dışında ağlarken bile gözlerinizin içine bakıp gözlerinin yaşlandığını görmek yakınlığının en güzel ifadesiydi.
İşte televizyon kanalından gelen yarışma teklifi böyle oturmuş bir sevginin üstüne oldu. AŞKIM'la ilk tanıştığımız andan evimize girdiği ana kadar her şey son derece yakın ve hüzünlüydü. AŞKIM'ı evlerine alan insan görünümlü vahşiler bir çuvala koyup denize atmışlarYavrum oradan mücadele ederek kurtuluyor, bu arada hayırsever vatandaşlarımız Beykoz Barınağı'na yavrumu teslim ediyor.
Değerli okurlarım; dünya üzerin de bunca açlıktan ölen yokluk çeken insanlar varken niye bu hayvanlara düşkünlük diye sorabilirsiniz?
İnsanın Tanrı'nın yarattığı başka bir canlıya merhamet göstermesi, onu koruması, onu sevmesi diğer canlılara karşı sorumsuz olacağı anlamına gelmez.
***
Ayrıca sevginin paylaştıkca büyüdüğü gerçegini asla unutmamak gerekir.
Masumiyet ve aşk yaşamımda en değer verdiğim erdemlerNe yazık ki artık pek de kalmayan!!! Her türlü insan ilişkisinin çıkara dayalı olduğu günümüzde; her isimlerini çağırdığımda bana değerli olan ve asla vazgeçmemem gereken duyguları hatırlatan can dostlarım..
Şimdi onlara bir de KAŞİF eklendi. Kaşif bir kedi minicik. Onu da öldürmeye çalışan çocukların ellerinden kurtardığımı anlatmak bile istemiyorum. Nasıl bir duygu, nasıl bir acımasızlık, nasıl bir körlüktür bu? Doğada birbirine bunca zıt iki karakter kedi ve köpek bile geçinirken insanların birbirine yaptıkları nasıl açıklanabilir ki!
Yorgun günün sonucunda evime geldiğimde beni kucaklayan, stresimi yok eden, öğretileni unutmayıp doğalarını eğiten bu canlıları seviyorum. Hem kişiliğim, hem mesleğim nedeni ile çok değer verdiğim hijyen konusunda kimse endişelenmesin. İnanın bireysel temizliklerini izleseniz inanamazsınızEvinizin temizliği de zaten size kalmış...
Anneliği tadan ve anneliğin en kutsal duygulardan biri olduğuna inanan ben, herkesin olanakları dahilinde evcil bir hayvan edinmesinden yanayım
Yazımın yayınlandığı Cumartesi günü ben Ankara'da çalışıyor olacağım... Ama biliyorum ki üçü de evimizde huzur içinde, sevgiyle büyüyorlarPazar günü evime girerken hepsinin yüzleri şimdiden gözlerimin önündeSevgi bir bütün bunu unutmayalım
Hepinize iyi hafta sonları dilerim...