Artık kendini tam anlamıyla hissettirmeye başlayan sonbahar, egzema hastaları için oldukça tehlikeli. Bu dönemde gerekli önlemler alınmazsa uyuyan hastalık 'hortlayabiliyor', deyim yerindeyse. Egzema, cildin bir tür aşırı duyarlılık reaksiyonu, dönem dönem ortaya çıkan cillt döküntüleriyle kendini gösteriyor ve uzun dönem sessiz kalıp dönem dönem ortaya çıkabiliyor. Genetik bir yatkınlık söz konusu ama ortamını bulunca ortaya çıkıyor bu rahatsızlık. Döküntülerin ortaya çıkmasını tetikleyen birtakım faktörler var ki mevsim değişikliği ve kışa geçiş dönemi bunlardan bir tanesi. Zaten egzemalı hastaların cildi ve saçları da genellikle kuru olur. Kuru saç ve cilde sahip kişiler de bu dönemde birtakım önlemler almalıdır. Hele hele saç kaşıntısı ve kepek şikayetiniz varsa ve bu mevsimde azıyorsa, egzema yönünden risk altında olabilirsiniz, bir uzmana danışmanızı öneririm. Uzun süren saç kepeklenmesi ve kaşıntı egzemanın ilk belirtisi olabilir. Sonbaharda normal ciltlerde bile kuruluk problemi belirebilir ki bu durum egzema hastaları için oldukça tehlikelidir. Kuruyan ve soğuyan hava, bir de rüzgarla birleşirse ciltte olumsuz etkiler yaratabilir. Çoğu hastalıkta olduğu gibi egzemada da atakları önlemek, tedaviden çok daha kolay. Etkin bir nemlendirme her şeyin önünde gelen en etkin ve en basit koruma yöntemi. Bunun için de pahalı kremlere, kozmetik veya tıbbi ürünlere ihtiyacınız yok. Bebekler için özel üretilmiş kimyasal içermeyen nemlendiriciler bu açıdan ideal. Banyo sonrası ılık ve nemli cildinizi parfüm ve kimyasal içermeyen bebek nemlendiricileri ile nemlendirirseniz egzema ataklarını büyük ölçüde önlemiş olursunuz. Hem saçınıza hem de vücudunuza da temizlik amaçlı kullanacağınız en etkili ürün de yine bebe şampuanları. Ancak gözünüzü yakmayacak yumuşaklıkta bir şampuanı kuru bir cilde ve saça kullanabilirsiniz. Kese, sentetik lif, hatta doğal da olsa kabak lifi gibi cilt temizleyicileri kuru ve egzemalı ciltleri tahriş edebilir. En ideali gerçek deniz süngeri veya yüzde yüz pamuktan yapılmış yumuşak liflerdir. Deniz süngerini ıslatıp, üzerine bebe şampuanı boca edip duş jeli olarak kullanabilirsiniz. BAHARATLARIN FAYDASI... Benim en fazla karşılaştığım sorulardan biri de egzemalı hastaların bu dönemde ne yeyip içecekleri, nelerin onlara dokunduğu. Çok fazla ve birçoğu gereksiz yasaklar getiriliyor bu hastalara. Ortada bir sürü bilimsel açıklaması olamayan 'şehir efsanesi' dolaşıyor. Bir insanı gereksiz yasaklara boğmak o kişinin yaşam kalitesini düşürür ve psikolojisini olumsuz etkiler. Örneğin baharatlar ve salçalar egzemalı hastaya getirilmiş en gereksiz yasaklardır. Hatta bazı baharatların bu hastalıkta olumlu etkileri bile vardır, zencefil, zerdeçal, kimyon, sumak, tarçın gibi. Hele zencefil ve zerdeçalın egzema şikayetlerini yatıştırıcı etkileri bilimsel deneylerle desteklenmiş bir geçektir. Ancak baharatların ve salçanın taze ve katkısız olması gereklidir. Egzema ve onunla aynı gruptaki aşırı duyarlılık reaksiyonlarında tıbbi olarak en geçerli yasak, gıdalardaki katkı maddeleridir. Katkı maddeleri bağışıklık sisteminin çalışmasını olumsuz etkileyen, deyim yerindeyse bağışıklık sistemini 'şaşırtan' maddelerdir, egzemayı tetikleyebildiklerine dair önemli yayınlar mevcuttur. Yani olay yine dönüyor dolaşıyor katkısız ve doğal beslenmeye geliyor. Çay da kahve de yine gereksiz olan yasaklardan, bunlar da doğal, taze ve kaliteli ise egzemalı hastaya hiçbir zarar vermez, tam tersine iyi birer antioksidandırlar ikisi de, ancak fazlaya kaçmamak koşuluyla tabii ki. Mevsimlere dikkat edin, her mevsimin kendine göre bir güzelliği olsa da size zarar vermesine izin vermeyin, sağlıkla kalın.