Okullar açılınca, yüzünde güller açar uyuşturucu kaçakçılarının.
Namussuzluğun küllüğüne boşaltırlar cigaralarını.
Fuhuş, rüşvet, gasp gırla...
Deniz kıyıları keş yatağı.
Geldiği yere yabancı, yaşadığı topraklara düşman olanların merkez üssü.
İsteyenler için, bir gecede yeni gettolar kurulur.
İstila edilmiş bir şehirdir İstanbul.
***
Sokakların anadili küfür. Ne meydanı meydan, ne sokaklarında güvence.
Sürücüler saygısız, taksiler hayatı yarım elle gazlayan bitirimlerle dolu.
İki kaşının arasına silah çatmış insanlar.
Arkası sağlam adamlar için, yasalar bile kötürüm.
Hiçbir şehirde barınamayan zorbalık, burada el üstünde.
Saygısızlık anıtı bir şehirdir İstanbul.
***
Bir yanı, nasıl örtüneceğini emreder.
Bir yanı, nasıl soyunacağını.
Karanlıklar yürür, aydınlıkların üzerine.
Dürüstlük, haysiyet, çoktan yitirmiş değerini.
Biletler kesilir yalancı cennete.
Çocuklarımıza cehennemin dibi!
Her geçen gün, medeniyetten biraz daha uzaklaşır.
Aşkın çarşısı kapalı.
Sosyete borsasında tavan yapıyor günlük ilişkiler.
Sevdaları tükenmiş bir şehirdir İstanbul.
***
Dünyanın en güzel şehrini, kimler bu hale getirdi diye merak ediyorsanız.
Bu şehirde yaşayan herkes, kendi suçunu itiraf etsin!
Haykırması gerektiği yerde, suskun kalmak da suçtur.
Bu şehrin, her yıl biraz daha bataklığa gömülmesinin bir açıklaması varsa, insanlardır.
Ekmekleri bozan, kitapları inkar eden insanlar.
Kendisine dokunmayan yılanları izleyen insanlar.
"Bana ne canım, memleketi ben mi kurtaracağım" diyenler.
O yüzdendir ki...
İnsanları kaybolmuş bir şehirdir İstanbul!
***
Belki de, lanetlenmiştir...
Sırf bu yüzden!