Yetimin öksüzün ahını, iyilik ticareti yapanların günahını dinlemekten bıktık.
Ama çocuklarımız inlemekten, onlar domuz gibi yemekten vazgeçmedi.
Çocuklar için toplanan paralar, kimlerin cebine girmiş duydunuz mu?
O paralar, kendilerine lüks villa, karılarına pahalı cip alımlarında kullanılıyor.
Belediyelerin işaret ettiği arsaları kapatmakta...
Kalanı da, iftar çadırlarında...
Onlar her mevsim maskelerini yeniliyor
Arkalarında kapı gibi adamlar var, sistem var.
Devir onların devri...


Demokrasinin iplerini burma bıyıklarında sallandıran erkek modacı, erkek sevgilisinin karısıyla dalaşıyor.
Ortada iki erkek var, bir kadın.
Gazetelerde uyuşturucu, kıskançlık ve sözde aile konulu tefrikalar yayınlanıyor.
Kalbi kasıklarında atanların dünyasında, yeni resimler böyle.
Mahalle kanunuydu, erkek doğan erkek ölürdü.
Şimdi bunlar yaşasın!


Adam bir milyon dolar rüşvet almış, üstelik belgeli.
Nihayet partisinden istifa ediyor.
Veda sözleri harika.
"Bu olay bana ve partime zarar vermeye başladı..."
Ah canım!
Mazlum insan resimlerine hiç dayanamıyor bu ülke...
Birkaç damla gözyaşı da olsa, fena olmazdı hani...


Yiyin ulan yiyin!
Yetimin, öksüzün hakkını yiyin.
İçin ulan için!
Uyuşturucu yetmez, zıkkımın kökünü de için.
Alın ulan alın!
Rüşvetin en kralını da alın.


Nasılsa bu memleket sizin.